• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/insanveislam.org/
  • https://twitter.com/insanuislam











Dr. Mehmet ÖZEL
mehmetozelli@hotmail.com
KAPİTALİST RUHLA KAPİTALİZMLE MÜCADELE EDİLİR Mİ?
28/02/2019

Dünya’da kapitalizme karşı gelişen öfke olan komünizm, özellikle yirminci asrın son yarısından itibaren kapitalist pastadan pay kaptıkça, liberalleşmeye başladı. Kapitalin tadını aldıkça idealleri bir yana bırakan zihin dünyasının aslında İslamcıları da esir aldığını söylemek yanlış olmaz. Pastadan pay kapanın kapitalistleşmesinden çok daha tehlikeli olan da liberalizmin kapitalizme rahmet okutacak bir mantığa sahip olduğunu henüz fark etmeyen birçok ehli kalemin bulunuyor olmasıdır.

Salt ekonomik bir tez olan kapitalizme alternatif üretmeye çalışan sol, artık liberalizm karşısında böyle bir iddiaya sahip değildir. Zira kapitalizmin kapital üzerindeki iddialarına solun da ve hatta İslamcıların taptığı bir tabu olan özgürlük kavramını bir gergef gibi gererek, liberal akışı doğal bir akış, bu akışa her türlü müdahaleyi özgürlüğe müdahale olarak sunan bir mantıkla karşı karşıyayız.

Bireyi kolektif bir bilince yönlendirmenin her türlüsünü özgürlüğe müdahale olarak görmek ancak bu asrın hastalığı olsa gerektir. Fakat özgürlüğünü dokunulmaz bir tabu ve kutsal olarak kabul eden birey, aslında liberal mantalitenin kolektif bir başka bilinç oluşturduğunun farkında değildir. Örneğin, kendi öz çocuğunun okuyacağı okulu, arkadaş çevresini belirlemeyi bireysel özgürlüğe müdahale olarak gören ebeveynler, toplumsal bir bilince, ortak bir kültüre ve aidiyete sahip olmayan bireylerin oluşturduğu bir toplumun aslında toplum olamayacağının ve her türlü sömürüye açık olacağının farkında değildir. Bu farkında olmamak da yeni liberal mantalitenin talep ettiği bir başka kolektif bilinçtir. Bu bilinç ya da bilinçsizliğin adı küresellik, modernleşme gibi kavramlarla ifade edilse de, bu bilinç düzeyindeki her insanın küresel sömürünün potansiyel, kolay lokması olduğu açıktır.

Bu açıdan bakıldığında son aylarda sarı yelekliler olarak başlayan hareketin taleplerine bakıldığı zaman aslında kapitalizme veya onun tartışılmaz kılınan yeni versiyonu olan Liberalizme bir itiraz olmadığı açıkça görülmektedir. Tek dertleri pastadan pay kapmak olan bu hareketler bu ruhla, ne kadar artarsa artsın pastayı yiyenlerin el değiştirmesinden başka işe yaramayacaktır.

Dünyanın yeni bir medeniyet, yeni bir anlayış ve yeni bir ruha ihtiyaç duyduğu açık bir gerçek olsa da mevcut düşünsel yapının kapitalist argümanlarla kapitalizme veya liberalizme karşı koyduğu da bir gerçektir.  Liberal mantalitenin topluma dayattığı özgürlük söylemi bireyleri anarşist ve değersiz bir sürecin içine sürüklemektedir. Değerleri ve üzerinde birleşecekleri ortak argümanları olmayan bir toplum bireysel anlamda özgürleştiğini zannetse de aslında kolektif bilinci olmayan bir toplumun yeni geliştirilen toplumsal ve ekonomik düzene mahkûm olacağı ön görülmesi zor bir durum değildir.

Demem o ki emperyalizmin ürettiği bir argüman milliyetçilikle emperyalizme karşı mücadele vermek nasıl mümkün olmadıysa, kapitalist argümanlarla kapitalizme veya liberalizme karşı mücadele vermek mümkün olmayacaktır. Yani milliyetçi akımlar nasıl emperyalizmin elini güçlendirdiyse, liberal argümanlar da kapitalizmin elini güçlendirmeye devam edecektir.



633 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

KUR’AN’IN YAKILMASI, YERYÜZÜNDE TANRILAŞANLARIN HÜSRANI VE KÜRESEL DİRENİŞ - 03/02/2023
Kur’an’ın savunduğu hakikat ve değerler batıda onu tehdit edecek kadar dile gelmiştir ki kitleler ona dikkat kesilir ve yakar olmuştur. Yoksa mesela; Tipitaka’yı, Veda’yı, Avesta’yı, kimse yakmaz. Çünkü bunların kutsal kitap olduğu bile bilinmez.
KUL VE TAKDİR - 03/11/2020
Niyet kulluk ise, “insan kaderini yaşar” cümlesi ile “insan kaderini çizer” cümlesi arasında pek bir fark yoktur. Her ikisi de kulluğa götürür. Ama eğer niyet isyan ise; “kaderini yaşamak”, günahları Allah’a fatura etmeye sevk eder.
TARTIŞMALARIN ODAĞINDAKİ OKULLAR: İMAM-HATİP OKULLARI - 02/10/2020
İmam hatip okulları gerek (ön yargılı)dindar gerekse dine mesafeli kesimler tarafından ideolojik ve kategorik bir kadre tabi tutulmaktadırlar. Bu okulları aşan bir din eğitimi modeli önermedikçe, yapılan bu tip ithamlar ahlakî olmaz.
SÜNNET Mİ GELENEK Mİ? - 16/06/2020
Şunu da söylemeliyim ki kitap ve sünnet dinin kaynaklarıdır, gelenek ise dinin kaynağı değil, "kitap ve sünnetin nasıl yorumlamalıyız" sorusunun cevabıdır. Tenkide açık olmak kaydıyla, bu günkü sorunlarımızın çözümü için umut vaad etmektedir.
VİRÜSTEN Mİ, YOKSA KİRLERİMİZDEN Mİ ARINMALIYIZ? - 11/04/2020
Tam bu noktada, insan olarak karar vermeliyiz; kirlerimizden mi arınmalıyız, yoksa virüslerimizden mi? Bence kirlerimizden arınmazsak virüsten kesinlikle arınamayız.
KUR’AN-I ANLAMAK MÜMKÜN MÜ? - 03/08/2019
Eğer Kur’an-ı anlamaktan kasıt muradı ilahiye tekel uygulamak ya da muradı ilahiyi anlama ameliyesini yöntemsiz kılmak ise böyle bir anlama mümkün değildir ve faydalı da değildir.
SORU SORMAK SANATTIR YA DA KISSADAN HİSSE - 16/07/2019
Aynı zamanda kıssanın kendisi zaten bir hisse barındırır. Onun için sen kıssayı anlat, isteyen hissesini alır.
AHLAK EĞİTİMİ ÜZERİNE - 10/07/2019
Sonuç olarak genel geçer bir ahlaki sisteme sahip olmadığımız gibi, eskileri bir kenara atmayı aydınlanmacılık kabul eden hastalıklı bir zihinle de karşı karşıyayız.
HANGİ NİMET DAHA BÜYÜK? - 21/05/2019
“En büyük nimet hangisi?” derlerse, “bana küçüğünü söyle ki ben de büyüğünü söyleyeyim” demelisin.
 Devamı
Üye Girişi
Aktif Ziyaretçi15
Bugün Toplam2573
Toplam Ziyaret4762534
MAKALELER
EĞİTİM SUNUMLARI