• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/insanveislam.org/
  • https://twitter.com/insanuislam











Dr. Mehmet ÖZEL
mehmetozelli@hotmail.com
EĞİTİM ÜZERİNE NOTLAR
06/05/2019

DİL EĞİTİMİ…

Dil dersleri zorunlu müfredattan çıkarılmalı. Böylece okuldaki ders sayıları azaltılmış, isteyene istediği dili öğrenme imkânı sağlanmış olur. Dil eğitimi okul saatleri dışında, tatillerde isteyene verilmeli. Her yaşta ve her seviyede dil öğrenmek isteyen herkese açık olmalı. İmkânlar dâhilinde, tüm dilleri öğretmek için fırsatlar sunulmalı.

Okullar, bilgi yüklenen merkezlerden çıkarılıp eğitim yuvaları haline getirilmeli. Acilen dil eğitimi merkezleri kurulmalı. Bu kurumların başına en az bir yabancı dil bilen, akademik çalışma yapmış Edebiyat öğretmenleri getirilmeli. Dilin önemini bilen birileri olmalı yani.

Yabancı dil eğitimi verilirken börtü böcekli metinler değil, ciddi metinler okutulmalı. Mesela; İngilizce öğretilirken; İngilizlerin orta doğudaki ve uzak doğudaki sömürgelerde yaptıkları zulümler de metinlerde yer almalı.

Bu merkezlerde yabancı dillerin yanında isteyene Anadolu’daki diğer diller de öğretilmeli. Bu iş, hiçbir dil ötekileştirilmeden yapılmalı.

Eğitimde gelenekle, yeni teknikler birleştirilmeli. Örneğin; Arapça ve Farsça öğretiminde medresenin tecrübelerinden istifade edilmeli.

Yabancı dil öğretilmeden önce muhakkak anadil iyice öğretilmeli. Okullarda anadilini öğrenemeyen çocuklara, bu merkezlerde yoğunlaştırılmış programlarla muhakkak öğretilmeli, ondan sonra yabancı dile geçilmeli. Yoksa çocuklar dilin esprisini anlamadan dil öğretimine düşman olurlar.

Üniversite sınavlarında dil bilenlere ciddi ek puanlar verilmeli. Hatta bazı bölümler dil bilmeyenlere kapalı olmalı.

Bina enflasyonunun olduğu ülkemizde bu merkezler için yeni binalar yapılmamalı, mevcut okul binaları, akşamları ya da tatillerde kullanılmalı.

           

YÜKSEKÖĞRENİM          

Yükseköğrenim, (çok )acilen yüksek lise olmaktan çıkarılmalı.

Her ile bir Üniversite projesi güzel ama bu okulları üniversal bilgi üreten kurumlara dönüştürmeliyiz. Fakülteler ve bölümler adeta yüksek bir ilkokulu çağrıştırıyor. 7 hoca ve 10 öğrencinin olduğu bölüm ya da fakültelerde işler, ahbap çavuş ilişkisi ile yürüyor.

Bunun çok pratik çözümleri var. Mesela her üniversitede her bölüm olacağına, 2, 3 üniversitenin bölümleri birleştirilmeli. Örneğin üç üniversitenin İlahiyat fakültelerinin hocaları ve öğrencileri bir üniversitenin çatısı altında toplanmalı ve diğer üniversitelerde de farklı bölümler zenginleştirilmeli. Örneğin bir üniversite Fen bilimleri üzerinde yoğunlaşmışken, biri Edebiyat, bir diğeri yabancı dil etrafında zenginleştirilebilir. Üniversal bilgi ancak böyle mümkün olur.

Alanında yeterli olmayanlar kesinlikle mezun edilmemeli.

           

LİSE

Lisenin en büyük sorunu zorunlu olması, çok acilen zorunlu olmaktan çıkarılmalı. Hatta liseye girmek bile zor olmalı.       


ORTAOKUL

Bu eğitim düzeyinde öğrenci bırakmak öğretmenin suçuymuş gibi değerlendiriliyor. Öğretmen bırakmaz öğrenci kalır, çalışmayan kalmalı, disiplin problemi yaşayan öğrenciler acilen okul dışında, çıraklık eğitim merkezlerinde eğitilmeli.

İlkokula gelince Nurettin Topçu’nun “Maarif Davamız” adlı kitabı tekrar okunmalı derim.

TARİH EĞİTİMİ

Kendisine en yakın coğrafyaya bile bigâne olan tarih ders kitaplarımız var. Ama kılık kıyafet dayatmasını inkılâp diye öğretiyorlar. Bu Tarih perspektifinden nasıl bir zihin çıkar, siz hesap edin.

Cemil Meriç’in “Tarih kitaplarımız haçlıların en büyük zaferidir” sözü sizin de kulaklarınızı çınlattı mı?



784 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

KUR’AN’IN YAKILMASI, YERYÜZÜNDE TANRILAŞANLARIN HÜSRANI VE KÜRESEL DİRENİŞ - 03/02/2023
Kur’an’ın savunduğu hakikat ve değerler batıda onu tehdit edecek kadar dile gelmiştir ki kitleler ona dikkat kesilir ve yakar olmuştur. Yoksa mesela; Tipitaka’yı, Veda’yı, Avesta’yı, kimse yakmaz. Çünkü bunların kutsal kitap olduğu bile bilinmez.
KUL VE TAKDİR - 03/11/2020
Niyet kulluk ise, “insan kaderini yaşar” cümlesi ile “insan kaderini çizer” cümlesi arasında pek bir fark yoktur. Her ikisi de kulluğa götürür. Ama eğer niyet isyan ise; “kaderini yaşamak”, günahları Allah’a fatura etmeye sevk eder.
TARTIŞMALARIN ODAĞINDAKİ OKULLAR: İMAM-HATİP OKULLARI - 02/10/2020
İmam hatip okulları gerek (ön yargılı)dindar gerekse dine mesafeli kesimler tarafından ideolojik ve kategorik bir kadre tabi tutulmaktadırlar. Bu okulları aşan bir din eğitimi modeli önermedikçe, yapılan bu tip ithamlar ahlakî olmaz.
SÜNNET Mİ GELENEK Mİ? - 16/06/2020
Şunu da söylemeliyim ki kitap ve sünnet dinin kaynaklarıdır, gelenek ise dinin kaynağı değil, "kitap ve sünnetin nasıl yorumlamalıyız" sorusunun cevabıdır. Tenkide açık olmak kaydıyla, bu günkü sorunlarımızın çözümü için umut vaad etmektedir.
VİRÜSTEN Mİ, YOKSA KİRLERİMİZDEN Mİ ARINMALIYIZ? - 11/04/2020
Tam bu noktada, insan olarak karar vermeliyiz; kirlerimizden mi arınmalıyız, yoksa virüslerimizden mi? Bence kirlerimizden arınmazsak virüsten kesinlikle arınamayız.
KUR’AN-I ANLAMAK MÜMKÜN MÜ? - 03/08/2019
Eğer Kur’an-ı anlamaktan kasıt muradı ilahiye tekel uygulamak ya da muradı ilahiyi anlama ameliyesini yöntemsiz kılmak ise böyle bir anlama mümkün değildir ve faydalı da değildir.
SORU SORMAK SANATTIR YA DA KISSADAN HİSSE - 16/07/2019
Aynı zamanda kıssanın kendisi zaten bir hisse barındırır. Onun için sen kıssayı anlat, isteyen hissesini alır.
AHLAK EĞİTİMİ ÜZERİNE - 10/07/2019
Sonuç olarak genel geçer bir ahlaki sisteme sahip olmadığımız gibi, eskileri bir kenara atmayı aydınlanmacılık kabul eden hastalıklı bir zihinle de karşı karşıyayız.
HANGİ NİMET DAHA BÜYÜK? - 21/05/2019
“En büyük nimet hangisi?” derlerse, “bana küçüğünü söyle ki ben de büyüğünü söyleyeyim” demelisin.
 Devamı
Üye Girişi
Aktif Ziyaretçi6
Bugün Toplam375
Toplam Ziyaret4766697
MAKALELER
EĞİTİM SUNUMLARI