• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/insanveislam.org/
  • https://twitter.com/insanuislam











Talip AKBAŞ
takbas5@hotmail.com
Duisburg'dayım; Arkadaş Edinmeye Geldim
12/12/2019

İnsan tek başına edemez. İnsanın başkasına ihtiyaç duyması çok eski bir hakikattir. Hayatın yükü, dost olmadan göğüslenemez. Yük alacak dostlar gerek. Yolların virajları, arkadaş olmadan alınamaz. Yol, yoldaş olmadan aşılamaz. Hayatın türlü iklimleri yaşanırken daima yaslanacak biri aranır. Hele zor bir yola girmişseniz... Hele diyarı gurbete düşmüşseniz, hele ağır bir yükün altına girmişseniz, arkadaş ihtiyacınız daha bir önem ve öncelik arz edecektir.

Gelinen noktada ben, tam da böyle bir kavşaktayım. Yolum Almanya'ya, Duisburg'a düştü. Önümüzdeki beş yılı kapsayan bir süreyi burada geçireceğiz. Öyle planlandı. Bu bölgede karınca kararınca din hizmeti alanında vazife üstlenmiş bulunmaktayım. Arkadaş olmadan hiç olur mu? Arkadaşlar bulmaya geldim. Yolda koymayacak, yola yatmayacak, yolu satmayacak, yük olmayacak, birlikte salih amel üretecek, hayırlı arkadaşlar edinmeye geldim. İyi de böyle arkadaşlar ararken nelere dikkat edilmeli? Her karşına çıkanla arkadaşlık olur mu? Her sakallıya dede denir mi?

Aristoteles üç tip arkadaşlıktan söz eder. Bunları çıkara dayalı, hazza dayalı ve hayra dayalı arkadaşlık şeklinde tanımlar. Aslında insanın bütün davranışları bu üç tip eylemden birine girer. İnsan yaptığını, ya çıkar için ya haz için ya da hayır için yapar. Çıkar ve haz için yapılanda hayır yoktur. Ama hayır için yapılanda hem fayda hem de haz, bir ödül olarak vardır. Aynı şekilde hayr üzere kurulan arkadaşlık da beraberinde hem faydayı hem de hazzı getirmektedir.

İnsan yaratılışı gereği iyidir, iyi olana layıktır. İyi olanla arkadaşlık doğal ihtiyaçtır. Kötüden arkadaş olmaz. Seçilen arkadaş öyle olmalı ki en azından şu iki noktaya ters düşmesin. Bunlardan biri, edinilecek arkadaş seni daha ötelere taşıyacak bir yapıya, donanıma sahip olmalı; diğeri ise seni bulunduğun çizgiden daha aşağılara çekip sürüklememelidir. Bu iki standardı taşıyan arkadaş için insan, bulunduğu konumu tehlikeye atmak pahasına olsa da arkadaş(lığı)ını gözü gibi koruyup kollamalıdır.

Peki, hayr içeren arkadaşlık nasıl kurulur. Hz. Peygamber (sav) hayırlı arkadaşın tanımı yapar. Kendisine hangi arkadaşlığımız daha hayırlıdır diye sorulur. O da şu üç özelliği zikreder:
Birincisi, "görüldüğünde size Allah'ı hatırlatan"dır. Burada kimliğin ve kisvenin önemi ortaya çıkmaktadır. Sakal, yüzük, kıyafet gibi sünnetler bu zaviyeden okunmalıdır. Yine güzel ahlak, davranışlardaki tutarlılık, söz ve eylem uyumu, yardım sever tutum, bulunulan ortamlarda hakikati kendine dert edinmek de Allah'ı hatırlatan hallerdendir.
İkincisi, "konuştuğunda ilminizi artıran"dır. Öğrenen, öğreten, dinleyen ya da bunları seven ol; sakın beşincisi olma yoksa helak olursun uyarısını, yine Allah Resulü yapmaktadır.
Üçüncüsü ise "yaptığı işlerle ahireti hatırınıza getiren"dir. (Da‘îfu't-Terğîb ve't-Terhîb, 1/20.) Burada kişinin iş tutma biçimi dikkatlere verilmektedir.
İşi, hayatı neresinden tutuyorsun? İman, salih amel, dolayısı ile hesabı verilebilir bir hayat anlayışı, hayırlı arkadaş edinme ölçütü olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu durumda şöyle bir soru akla gelir: Yaratanla olan sözünü bozmuş, onunla arasını açmış biri ile dostluk kurulur mu? Bu, yerinde ve haklı bir sorudur. Hz. Peygamber (sav) "Ancak mümin birisiyle arkadaşlık et; yemeğini de müttaki insan(lar) yesin." Tirmizî, Zühd 56. buyurur.

Dostluk, sıradan bir yakınlaşma hali değildir. Dostluk, normal beşerî ilişkilerin en ileri noktasını ifade eden, kıymetli bir ilişkidir. Böylesine samimi ilişkiler içerisine gireceğimiz insanların, Allah korkusunu bilen, sorumlu kişiler olmasına dikkat etmekten daha tabi ne olabilir ki? Allah nezdinde, toplum nezdinde saygınlığı olmayan kişilerin arkadaşlığından kimseye hayır gelmez.

Dostluk/arkadaşlık, ortak yaşam deneyimi ve kavrayışına dayanır. Ortak inanç, ortak amel, ortak ahlak, ortak örf vs. "Kişi arkadaşının dini (hayat tarzı) üzeredir. Öyleyse her biriniz, kiminle dostluk/arkadaşlık kuracağına dikkat etsin." Tirmizî, Zühd 45. Eskilerin; "Üzüm, üzüme baka baka kararır" ve "Atı, atın yanına bağlarsan ya huyundan ya suyundan..." sözleri kimlerle arkadaşlık kurulabileceğinin ölçülerini vermektedir. İyilerle oturup kalkan, iyilik sahibi hamiyet perver olur. Kötülerle oturup kalkan ise bir süre sonra kötülerle benzeşecektir. Sonuçta kötülüğün esiri olmaktan kendini kurtaramayacaktır.



2490 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ORTALIK KOÇTAN GEÇİLMİYOR - 04/12/2023
Ortalık Koçtan Geçilmiyor
ELEŞTİRİ YETKİNLİK GEREKTİRİR - 25/09/2023
ELEŞTİRİ YETKİNLİK GEREKTİRİR
KULLUK ÖZGÜRLÜK MESELESİDİR - 14/03/2023
Kulluk Özgürlük Meselesidir
53. YILA GİRERKEN - 14/01/2023
53. Yıla Girerken
TÜKETİM İSTASYONU YILBAŞI - 28/12/2022
Tüketim İstasyonu Yılbaşı
YAKINLAŞMA ANAFORU - 18/10/2022
Yakınlaşma Anaforu
GÖNLÜN EN KIYMETLİ İSTİFADESİ - 25/09/2022
Dede-Torun
EKONOMİYİ ETKİLEYEN DÖRT TERİM - 15/09/2022
Ekonomiyi Etkileyen Dört Terim
İSTANBUL'UN İNSAN KAYNAĞI: ERZURUM - 28/07/2022
İstanbul'a İnsan Kaynağı Sağlayan Şehir: Erzurum
 Devamı
Üye Girişi
Aktif Ziyaretçi13
Bugün Toplam403
Toplam Ziyaret4724898
MAKALELER
EĞİTİM SUNUMLARI