Hinduizm hakkında bilgi verir misiniz?
Hinduizm, Hint yarımadasında yaşmakta olan halkın çoğunluğunun dinî inanç ve geleneklerini ifade eder. Kelime Batılılar tarafından kullanılarak yaygınlaştırılmıştır. Bölge halkı dini geleneklerini “Sanatana Dharma” (ezeli-ebedi din) biçiminde ifade etmektedir. Hinduizm BRahmanların hakimiyet sağladıkları dönemde ise Brahmanizm terimi ile ifade edilmiştir. Günümüzde Hinduizm ve Brahmanizm terimlerinin bir biri yerine kullanıldığı bilinmektedir.
Hinduizm Ari ırkın üstünlüğü, kast sistemi, sınırsız bir vatan sevgisi ve bağlılık duygusu kavramları üzerine kurulmuş toplumsal ve siyasi olguların bir özel görüntüsüdür. Hinduizmin bir ilk lideri, temel tebliğini, bildiren bir ilk kurucusu olmadığı için bir anlamda kurucularının kalabalık olduğunu söyleyebiliriz.
Hinduizm çok tanrılı bir karaktere sahiptir. Tanrı Brahma’nın dünyayı meydana getirdiğine inanılır. Tanrı Şiva ve Vişnu Brahma’dan sonra gelir. Rig-veda’da “Tanrı’nın gerçekliğin tek olduğunu ama bilgeler tarafından farklı adlarla anıldığı” ifadesi bulunmaktadır. Hindulara göre bütün bunlar tek olan Brahman’ın tezahürleridir. Hinduizmde saygı gösterilen bazı varlıklar Kaylasa, Himalaya Dağları, Ganj Yamuna Nehridir. Vedalar Dönemi’nde önemli sayılan pek çok Tanrı bugün unutulmuş gibidir; onlara nadiren dua edilir.
Hinduizm’in Tanrı anlayışı çeşitli mezhep ve ekollere göre değişik şekilde algılanmıştır. Bir kısım Hindu’lar monoteisttirler. Bir Hindu doğumundan ölümüne kadar bütün hayatı boyunca belirli merasimleri yerine getirmekle mükelleftir. Nitekim adaklarının yerini bulması için ziyaret, kalbin aydınlanması için meditasyon şarttır. Vedalar Döneminde ölenlerin cesetleri kısmen gömülür, kısmen yakılırken, günümüzde ise Muktilerin (Hindu inancına göre reenkarnasyon döngüsünden kurtulmuş ermiş kişi) dışında bütün cesetler yakılmaktadır. Dulların da yakıldığı Hindistan’da bu uygulama genel bir kaide halini almıştır. Bununla beraber günümüzde ara sıra da olsa dulların yakıldığına şahit olunmaktadır. İnançlarına göre bu dini merasimden sonra kadın gökyüzünde kocasıyla birleşmektedir.
Hinduizm mukaddes kitaplarının tamamını içine alan metinler Veda’lardır. Sanskritçe yazılmış olan Vedalar 4 bölümden oluşur.a.) Rigveda: Tanrıları tazim için yazılmış on kitaptan ibarettir. b) Samaveda: Kurban esnasında söylenen ilahileri ihtiva eder. c) Yajurveda: Bu da kurbanla ilgili formüllerden meydana gelmiştir. d) Atharvaveda: Kâinat ve büyü ile ilgili dualardan ibarettir. Ayrıca Vedaları tamamlayan Brahma, Upanişad ve Aranyakalar da temel metinlerdir.
Hinduizmde halkın ayrıldığı sınıflardan her birine “Kas”t denir. Bir bakıma Kast aynı işle meşgul olan görev ve gelenekleriyle bir birine sımsıkı bağlanan insanların meydana getirdiği birlik diye de tanımlanabilir. İnsanlar kendi isteği doğrultusunda Kast seçemez, belli bir Kast’ta dünyaya gelir. Bununla beraber sonradan Kast terk eden, Kast dışı sayılan gruplar da vardır. Bunlara dokunulmazlar denir. Kast sistemi Hinduizm inançlarından kaynaklanır. Belli başlı 4 Kast vardır: a) BRahmanlar (rahip ve âlimler),
b) Kşatriya (prensler ve askerler), c) Vaişya (tüccar, esnaf ve çiftçiler), d) Şudra (işçiler, sanatkârlar).
Meslekler Kastlara ayrıldığı gibi, evlenmeler de ancak aynı Kast içinde cereyan edebilir. Yeme - içme, giyim - kuşam, nişan ve düğün merasimleri de her Kast için belli özellikler taşır.
Hinduizmin önemli bir kavramı da “Karma”dır. Bir sebep-sonuç kanunu olan karma, insanın geçmişte yaptığının gelecekte ayrıca görüleceği esasına dayanır. İnsan ektiğini biçer. Bugün ekilen yarın alınacaktır. İyiliklerin karşılığı iyilik, kötülüklerin karşılığı kötülük olacaktır. Karma, her kararın doğru ve yanlış sonuçlarını tespit eden bir kavramdır. Karma’da, asıl olan mükâfat beklemeden hareket etmektir. Böylece sonuç bekleme arzusu frenlenmiş olur. Karmaya göre ölüm yokluk değil bir halden diğerine geçiştir.
Hinduizmin diğer bir kavramı da “reenkarnasyon”dur. Ruhun bir bedenden ötekine geçtiği inancının adı olan reenkarnasyon, karma doktrine bağlı olarak doğmuştur. Reenkarnasyon inancına göre, bedenden ayrı olarak ruhun ölümden sonra devamlılığı, ruhun kendi derecesi içinde yüksek veya alçak bir şekilde meydana gelmektedir. Buna göre insan yaptıklarına uygun tarzda, insan, hayvan veya Tanrı olarak yeniden doğar.
![]() |
|
Mehmet CÖMERT | |
RAMAZAN BİR MEKTEPTİR | |
![]() |
|
a.R.a (aRa) | |
GÂYE ve ZAMAN | |
![]() |
|
Talip AKBAŞ | |
DÖNDÜM KIBLEYE, KIBLEM...? | |
![]() |
|
Nail ÇAM | |
NAMAZ KIRAATİNDE TEKNOLOJİK CİHAZ KULLANMAK | |
![]() |
|
Mehmet ÖZEL | |
KUL VE TAKDİR | |
![]() |
|
Murat KALIÇ | |
DİN İSTİSMARININ ANATOMİSİ | |
![]() |
|
Müberra AKTÜRK | |
HAYRI ÖĞÜTLEMEK | |
![]() |
|
Abdurrahman AKBAŞ | |
NAMAZIN RUHU: ALLAH'I ANMAK | |
![]() |
|
Mustafa IRMAKLI | |
FETHİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ | |
![]() |
|
Doç. Dr. Durak PUSMAZ | |
İLİM, KÖLEYİ KRAL MERTEBESİNE YÜKSELTİR | |
![]() |
|
İbrahim KARTAL | |
İLÂHÎ İHSAN ET BERAATİMİZ | |
![]() |
|
Metin BEYAZLI | |
RAMAZAN GELDİ | |
![]() |
|
Hacı İbrahim SAĞIR | |
YOK | |
Aktif Ziyaretçi | 25 |
Bugün Toplam | 1576 |
Toplam Ziyaret | 2894099 |