• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/insanveislam.org/
  • https://twitter.com/insanuislam











KUR’ÂN’DA GEÇEN ŞİFÂ ÂYETLERİ

KUR’ÂN’DA GEÇEN ŞİFÂ ÂYETLERİ

KUR’ÂN’DA GEÇEN İKİ ŞİFÂ

Kur’ân-ı Kerim’in bizzat kendisi şifâdır. Peygamber Efendimiz, iki şifâ vardır buyuruyor:

“Bunun biri baldır, diğeri Kur’ân-ı Kerim’dir.” (İbn Mâce, Tıp, 7) Mesela Fatiha Sûresi’nin hem yılan ısırması gibi fiziki hastalıklara hem de bir insanın mecnun (deli) olması gibi psikolojik hastalıklara şifâ olduğu hadis-i şeriflerde rivayet edilir.

Kur’ân-ı Kerim’in maddi-manevi bütün hastalıklara şifâ oluşu, balın şifâ oluşu ve diğer şifâ veren bilgilerin yanı sıra esas (hakiki) şifâ verici Allah’tır. Çünkü Cenab-ı Hak’kın eş-Şâfi ismi, sıfatı şerifi mevcuttur. Ve bütün şifâlarda Cenab-ı Hak’kın “Ya Şâfi” dediğimiz o isminden tecelli etmektedir. Yani bütün dertlerin devâsı, şifanın kaynağı Yüce Rabbimiz’dir. Esas şifâyı da biz O’ndan bekleriz. Diğerlerini hep vasıta olarak biliriz.

ŞİFÂ NE DEMEK?

Şifâ; devâ demektir. Şifâ; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına geliyor.

ŞİFÂ İSMİ CAİZ Mİ?

Şifâ ismi güzel bir isimdir. Bu insan ismi olarak kullanılabilir. Mekânlara, müesseselere isim olarak verilebilir.

Kur’ân-ı Kerim’de altı yerde şifâ kelimesi geçmektedir. Şifâ kelimesinin geçtiği kelimeler de bizim ezkâr kitaplarımızda şifâ ayetleri olarak yer alıyor. Ve peş peşe okunduğu zaman da bunların insanların hastalıklarına deva olduğu belirtiliyor.

HASTALAR İÇİN ŞİFÂ DUÂSI

İmam Kuşeyri Hazretleri naklediyor:

“Şimdi arzedeceğim altı ayet şifa kaynağıdır. Bunları bir insan sabah-akşam dikkatlice, ihlasla okursa hangi hastalık olursa olsun biiznillah şifa bulur. Bu âyetlerin şifâ verdiğini tecrübe etmişizdir. Benim 12 yaşlarında bir kızım vardı. Devâsı olmayan müzmin bir hastalığa yakalandı. Bütün hekimlere götürdüm, deva bulmadı. Onu ölüme terketmiş durumdayken salih bir insanla karşılaştım. Bu halimi arzettim. Dedi ki; Kur’ân-ı Kerim’de altı tane şifâ âyetibulunmaktadır ki kızına ihlasla bu duâları sabah-akşam okursan o biiznillah iyileşecektir. Ben de bu âyetleri öğrenip kızıma okudum. Ölmek üzereyken kızım sıhhat buldu, iyileşti. Onun için bu âyetlerin ne kadar şifâ verici olduğuna bizzat şahidim.”

ŞİFÂLI DUÂLAR

Kur’ân-ı Kerim’de bulunan şifâ âyetleri; sağlık için duâ, şifâ için duâ, hasta duâsı, hastalara şifâ duâsı arayanlar için en etkili şifâ duâlarıdır.

Tevbe Sûresi, 14/15. âyet

قَاتِلُوهُمْ يُعَذِّبْهُمُ اللّهُ بِأَيْدِيكُمْ وَيُخْزِهِمْ وَيَنصُرْكُمْ عَلَيْهِمْ وَيَشْفِ صُدُورَ قَوْمٍ مُّؤْمِنِينَ

وَيُذْهِبْ غَيْظَ قُلُوبِهِمْ وَيَتُوبُ اللّهُ عَلَى مَن يَشَاء وَاللّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ

Kâtilûhum yuazzibhumullâhu bi eydîkum ve yuhzihim ve yansurkum aleyhim ve yeşfi sudûre kavmin mu’minîn. (mu’minîne) Ve yuzhib gayza kulûbihim, ve yetûbullâhu alâ men yeşâu, vallâhu alîmun hakîm. (hakîmun)

“Onlarla savaşın ki, Allah onlara sizin ellerinizle azap etsin, onları rezil etsin, onlara karşı size yardım etsin, mü’min topluluğun gönüllerini ferahlatsın ve onların kalplerindeki öfkeyi gidersin. Allah, dilediğinin tövbesini kabul eder. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Tevbe, 14/15)

Yunus Sûresi, 57. âyet

يَا أَيُّهَا النَّاسُ قَدْ جَاءتْكُم مَّوْعِظَةٌ مِّن رَّبِّكُمْ وَشِفَاء لِّمَا فِي الصُّدُورِ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ لِّلْمُؤْمِنِينَ

Yâ eyyuhân nâsu kad câetkum mev’ızatun min rabbikum ve şifâun limâ fîs sudûri ve huden ve rahmetun lil mu’minîn. (mu’minîne)

“Ey insanlar! İşte size Rabbiniz’den bir öğüt, kalplere bir şifâ ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet (olan Kur’ân) geldi.” (Yunus, 57)

Nahl Sûresi, 69. âyet

ثُمَّ كُلِي مِن كُلِّ الثَّمَرَاتِ فَاسْلُكِي سُبُلَ رَبِّكِ ذُلُلاً يَخْرُجُ مِن بُطُونِهَا شَرَابٌ مُّخْتَلِفٌ أَلْوَانُهُ فِيهِ

شِفَاء لِلنَّاسِ إِنَّ فِي ذَلِكَ لآيَةً لِّقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ

Summe kulî min kullis semerâti feslukî subule rabbiki zululen, yahrucu min butûnihâ şarâbun muhtelifun elvânuhu fîhi şifâun lin nâs(nâsi), inne fî zâlike le âyeten li kavmin yetefekkerûn. (yetefekkerûne)

“Sonra meyvelerin hepsinden ye de Rabbinin sana kolaylaştırdığı (yaylım) yollarına gir.” Onların karınlarından çeşitli renklerde bal çıkar. Onda insanlar için şifa vardır. Şüphesiz bunda düşünen bir (toplum) için bir ibret vardır.” (Nahl, 69)

İsrâ Sûresi, 82. âyet

وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْآنِ مَا هُوَ شِفَاء وَرَحْمَةٌ لِّلْمُؤْمِنِينَ وَلاَ يَزِيدُ الظَّالِمِينَ إَلاَّ خَسَارًا

Ve nunezzilu minel kur’âni mâ huve şifâun ve rahmetun lil mu’minîne ve lâ yezîduz zâlimîne illâ hasârâ. (hasâran)

“Biz Kur’an’dan, mü’minler için şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise Kur’an, ancak zararını artırır.” (İsrâ, 82)

Şuarâ Sûresi, 80. âyet

وَإِذَا مَرِضْتُ فَهُوَ يَشْفِينِ

Ve izâ maridtu fe huve yeşfîni.

“Hastalandığımda da O bana şifa verir.” (Şuarâ, 80)

Fussilet Sûresi, 44. âyet

وَلَوْ جَعَلْنَاهُ قُرْآنًا أَعْجَمِيًّا لَّقَالُوا لَوْلَا فُصِّلَتْ آيَاتُهُ أَأَعْجَمِيٌّ وَعَرَبِيٌّ قُلْ هُوَ لِلَّذِينَ آمَنُوا هُدًى

وَشِفَاء وَالَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ فِي آذَانِهِمْ وَقْرٌ وَهُوَ عَلَيْهِمْ عَمًى أُوْلَئِكَ يُنَادَوْنَ مِن مَّكَانٍ بَعِيدٍ

Ve lev cealnâhu kur’ânen a’cemiyyen le kâlû lev lâ fussilet âyâtuhu, e a’cemiyyun ve arabîyyun, kul huve lillezîne âmenû huden ve şifâun, vellezîne lâ yu’minûne fî âzânihim vakrun ve huve aleyhim amâ(amen), ulâike yunâdevne min mekânin baîd. (baîdin)

“Eğer biz onu başka dilde bir Kur’an yapsaydık onlar mutlaka, “Onun âyetleri genişçe açıklanmalı değil miydi? Başka dilde bir kitap ve Arap bir peygamber öyle mi?” derlerdi. De ki: “O, inananlar için bir hidayet ve şifâdır. İnanmayanların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur’an onlara kapalı ve anlaşılmaz gelir. (Sanki) onlara uzak bir yerden sesleniliyor (da anlamıyorlar).” (Fussilet , 44)

520 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Üye Girişi
Aktif Ziyaretçi13
Bugün Toplam485
Toplam Ziyaret4760446
MAKALELER
EĞİTİM SUNUMLARI