• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/insanveislam.org/
  • https://twitter.com/insanuislam











Nail ÇAM
nailcam09@hotmail.com
BOŞAMADA ŞAHİT BULUNDURMAK
04/02/2018

“Boşadığınız eşleriniz, iddetlerinin sonuna yaklaştıkları zaman ya onları iyilikle tutun veya güzellikle serbest bırakın. İçinizden de iki adaletli kişiyi şahit tutun". (65/Talak, 2) 

Bu ayetteki ‘İki adil şahit bulundurun’ emrinin, boşamaya mı yoksa ric’î talakla boşadıktan sonra dönmeye mi yoksa her ikisinde de şahit bulundurmaya mı? Emrin delaletinin, vücûba mı (zorunluluk) yoksa nedbe mi (ihtiyârï veya irşâdî) yönelik olduğu hususlarında ihtilaflar vardır. 

Boşamada şahit bulundurmanın şart olmadığında icma olduğu nakledilmektedir. Oysaki mesele tahkik edildiğinde icma iddiasının doğru olmadığı görülecektir. İcma var sözü, beyyinesiz ve burhansızdır.

Mevzudaki İhtilâf noktalarını ve beyan edilen görüşleri nakledecek olursak:

1. Cumhur, "Nasların zâhiri, âmir olmadığından şahitsiz boşama da geçerlidir” görüşündedir. Onlara göre ‘iki şahit bulundurun” emri, sünnet ve sahabe uygulamasında olmaması nedeniyle vücup değil de nedb bildiririr. Ayrıca şahit bulundurma emrinin talağa mı yoksa ric’ata mı olduğu net değildir.

Not: Hanefîlere göre, her ikisinde de (nikah ve boşanma) şahit bulundurmak menduptur.

* Bu görüşe, şu şekilde yanıt verilebilir: Emir, zâhirinden başka bir manaya yönlendiren karîne olmadığı sürece vücûp ifâde eder. Burada nedbe dair karîne yoktur. Aksine, zâhiri manayı (vücûbu) destekleyen karîneler çoktur. Bu nedenle emrin zahiri, talak ve ric’atın her ikisine de şâmildir. 

2. İbn Abbas’a göre, talak (boşama) ve ric’atte (ric’î talakla ayrılıktan sonra tekrar nikahlanmak) şahit bulundurmak farzdır. Mâlikîlerden Yahya b. Bekîr, Şâfiîlerin ve Hanbelilerin iki görüşünden biri budur. İmrân b. Husayn, Tâvus, İbrâhîm, Ata, Dahhâk gibi âlimler de bu görüştedir. Büyük müfessirlerin çoğunun görüşü de budur. (Cassas, Ahkâmu’l-Kur’ân, 3/456, 5/350; Sa’lebi, Tefsîr 9/335; Vâhidî, Tefsîr 1107; Zemahşeri, Keşşâf, 4/555; Suyûtî, 8/193; Ebu’s-Suûd, Tefsîr 8/261; Alûsî, Rûhu’l-Meânî 14/330)

* İbn Kesir’in tefsirinde, İbn Cüreyc’den rivayet ettiğine göre Ata: ‘İçinizden de iki âdil şahit getirin’ ayeti hakkında şöyle demiştir: “Nikah, talâk ve boşanan kadını geri almak, Allah’u Teala’nın buyurduğu gibi, iki adaletli şahid getirmeden ve özürsüz olarak caiz olmaz.”  

* Hafız Suyûti, ed-Durru’l-Mensur’da Abdurrezzak ve Abd bin Humeyd’in, Ata’dan şöyle rivayet ettiklerini nakleder: Ata şöyle demiştir: “Nikâh, şahitle olur. Talâk, şahitle olur. Boşadığı karısını tekrar almak yine şahitle olur.

* Hz. Ali, kendisine talak konusunda soran bir kimseye “Allah’ın emrettiği gibi iki adaletli şahit buldun mu?” diye sordu. Adam, “Hayır” deyince, Hz. Ali: “Git, senin talakın geçerli değildir.” dedi.

* Hafız Suyûtinin tefsirinde rivayet edildiğine göre; ‘içinizden iki adil şahit getirin’ ayeti hakkında şöyle denilmiştir: “karısını şahitsiz boşayıp sonra yine şahitsiz alan kimse hakkında bir adam, İmran bin Husayn’a sordu. Bunun üzere İmran bin Husayn: Bu adamın yaptığı ne kötü. Karısını bid’at üzere boşadı, yine sünnete aykırı olarak tekrar aldı. Boşarken ve alırken iki şahit bulundursun ve Allah’a istiğfarda bulunsun” dedi.(Ebû Dâvud ve İbn Mâce)

3. Şâfiîler, şahit bulundurmayı eşe dönüşte (ric'at) vacip (farz); boşamada, iki görüşten birine göre, mendûb görmüştür. Ahmed b. Hanbel’in görüşü de budur.

4. Caferîlere göre, iki adaletli şahidin huzunda yapılmayan boşama geçerli değildir. Cafer es-Sadık: “Her kim, karısını şahidsiz boşarsa bir şey yapmış sayılmaz.” demiştir.

5. İmamiyye’nin görüşüne göre, “talakın gerçekleşmesi için iki adaletli şahidin bulunması gerekir. Şayet şahidler bulunmazsa talak vaki olmaz. Çünkü Allah’u Teala: “İçinizden iki adaletli şahit getirin” buyurmuştur. Bu ayette Allah, şahit getirilmesini emretmiş olup, şer’i şerifin örfüne göre emrin zahiri, vücûb ifade eder. Buradaki vacipliğin zahirini müstehap olarak kabul etmek, delilsiz olarak şer’i örfün dışına çıkmaktır.” 

6. Zahirîlere göre şahit bulundurmak, talakta ve boşamadan sonra eşe dönüşte (ric’at) gereklidir. 

* İbn Hazm, şöyle demiştir: "Yüce Allah, Talak Sûresi 2. âyette boşama, eşe dönme ve şahit bulundurmanın arasını ayırmadı. Bunun için şahit bulundurma, her iki muameleyi de kapsamına alır. Bu yüzden iki adaletli şahit olmaksızın eşini boşayan, Allah'ın koyduğu sınırları aşmış olur." (Muhalla, 10/251)

7. 20. yüzyıl İslam hukukçularından Muhammed Ebû Zehra, Ali el-Hafîf ve Abdurrahman es-Sâbûnî de nikah ve talakta şahit bulundurmanın farz olduğu görüşündedirler.

DEĞERLENDİRME 

Talak ve nikahta şahit bulundurma talebi, kadın ve erkeğin haklarını korumak, nikah ve boşanmayı inkar etmek ihtimalini ortadan kaldırmak içindir. Hukuk, ortaya çıkabilecek olumsuzlukları önlemek için vardır. Bu nedenle, talak ve ric’atte şahit bulundurmadan yapılan işlem batıldır, hükümsüzdür. Biz, İbn Abbas’ın görüşünü tercih ettik. Taberî bunu, tefsirinde (28/8)  nakletmiştir. Bu aynı şekilde tâbiinden Ata’nın tercihidir. Atâ der ki: Nikah, şahitler ile olur; talak da şahitler ile olur. (Suyûtî, Durru’l-Mensûr, 6/232)

Boşamada iki şahit bulundurmak, karı-kocanın haklarınını korumak, evliliği oyuncak haline getirmemek, karı-koca ve yakınları arasında husûmete ve her ikisinin beyanını gizlemesine veya inkar etmesine engel olmak içindir. Diğer yandan bir İslâm toplumunda evlenmenin mehir, nafaka, boşanma gibi karşılıklı hak ve görevler yükleyen muamelelerin belgeye bağlanması ve resmi kayıtlarının tutulması da hakların korunması bakımından önemli bir noktadır. 1917 tarihli Osmanlı Hukuki Aile Kararnamesi bu konuda önemli bir kanun metnidir. Osmanlı Devleti aile hayatının önemli problemlerini bu kanunla ilkelere bağlamış, evlenme ve boşanmanın resmi kayıtlara işlenmesini zorunlu tutmuştur.

Naklettiğimiz Sahabe, Tâbiî, Müfessir ve Fukahanın görüşleri, talakta şahid bulundurmanın vücûbunu ortaya koymaktadır. Bazı fıkıh kitaplarında şahid bulundurmakta ilgili olarak hükümde tercih edilenin nedb olduğu ve bu hususta icma olduğu iddiasının anlamı, mezhepteki icma olup usûlle ilgili icmâ değildir. (Fıkhu’s-Sünne, 2/260)

Tüm bu söylenenlerden sonra tercih olunan görüş: Kitabın zahiri, ashabın önde gelenlerinin uygulaması ve şer’î kâidelerin delaleti ile talak, ancak işiten ve anlayan iki adil şahidin huzurunda gerçekleşir.

Sünnet olan boşama, kadını temiz iken, birleşmeden boşamak ve iki de şahit bulundurmaktır."(Buharî, Talâk, I)



1583 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

NAMAZ KIRAATİNDE TEKNOLOJİK CİHAZ KULLANMAK - 10/12/2020
Farz ve nafile namazlarda yazılı bir metinden, cep telefonundan, PC’den vs. okuyuşta bulunmak câiz midir? Sorusuna cevap bulunabilecek bir yazı.
NİÇİN KULLUKTA BULUNMALIYIZ? - 22/07/2020
Allahın cenneti ve cehennemi olmasa veya farz-ı muhal asiler cennete, itaatkârlar cehenneme girecek olsaydı bile, Allah ibadete layık olduğu için ibadet edebilmektir kulluk.
GENÇ KUŞAKLARI KENDİ EMEKLERİMİZLE HELÂK ETMEYELİM - 13/05/2020
Önce iman! Eyleme sevketme düşüncesi ile yaptığımız işler imansızlığa götürmesin gençlerimizi. Yanlış taktik neticede bizi, imansızlık ve inançsızlık için çaba sarfedenlerle aynı ligde top koşturuyor olmak gibi bir duruma sokabilir.
ALLAH’TAN KORKULUR MU? - 04/05/2020
Korkunç, çirkin, zararlı, şerli ve kötü olan şeyden korkulur. Türkçede kullandığımız şekliyle korkuyu bu gibi etkenler doğurur. Havfullah, haşyetullah ve takvallah korkuyla ne kadar ve nasıl ilintilidir?
İKİ ASLI, EKİNİ VE NESLİ HELAK ETMEK - 27/04/2020
Bakara 205. Âyet... Bir zihniyetin portresi..
CUMA MÜSTAKİL BİR NAMAZ MIDIR? - 20/03/2020
Eski ulemamızın bahis mevzuu yaptığı; fakat günümüzde sorgulanmadığı, gündem yapılmadığı ve dillendirilip yazılmadığı için pek bilinmeyen esaslı bir mevzuuyu ele alıp değerlendirmeyi size bıraktık.
İNSANIN İNSANA SECDE ETMESİ - 10/03/2020
Açıklanmaya ve izaha muhtaç olan bir rivayetti. Zira bu rivayet hakkında çok tartışmalar olmuş ve olmaktadır. Rivayetin senedi sahih olsa da metin tenkidi yöntemi ile anlamaya ve yorumlamaya çalıştık.
POZİTİF DÜŞÜNCE (TEFÂÜL) - 23/12/2019
Kolaylaştırın, zorlaştırmayın; müjdeleyin, nefret ettirmeyin! Her çığlığı aleyhte sanmayın! Belki o, müjde verecek; belki de sizi uyandıracak da tehlikeden kurtaracaktır.
YABANCI BİR KADINLA MUSÂFAHA YAPMAK - 02/10/2019
Dört mezhebin, yabancı bir kadınla musafaha yapmanın hükmü hususunda söylediklerini ve hükümlerine dayanak aldıkları akli ve nakli gerekçeleri ifade etmeye çalıştım.
 Devamı
Üye Girişi
Aktif Ziyaretçi10
Bugün Toplam881
Toplam Ziyaret4727448
MAKALELER
EĞİTİM SUNUMLARI