• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/insanveislam.org/
  • https://twitter.com/insanuislam











Selamlaşma nasıl yapılır, hükmü nedir?

Selamlaşma nasıl yapılır, hükmü nedir?

 

Barış, rahatlık, esenlik demek olan selam, bir terim olarak Müslümanların karşılaştıkları zaman kullandıkları esenlik dileğini ifade eden özel sözlerdir.

 

İslamî uygulamada selamlaşma, taraflardan birinin diğerine “Selamün aleyküm” (selâm, esenlik ve güven sizin üzerinize olsun) demesi; diğerinin ise: “Ve aleyküm selâm” (Sizin üzerinize de selâm, esenlik ve güven olsun) şeklinde cevap vermesi ile gerçekleşir.

 

Dinimiz müslümanları kardeş ilan etmiş kardeşlik bilincinin yerleşip devam etmesi için de onlara bazı görevler yüklemiştir. Bu görevlerden biri de selamlaşmaktır.

 

Kur’an-ı Kerim’de “Size bir selâm verildiği zaman, ondan daha güzeliyle veya aynı ile karşılık verin.” (Nisa, 4/86) buyurulmuştur.

 

Selama misli ile karşılık vermek, “Selamün aleyküm” diyene “Aleyküm selam şeklinde; , “Selamün aleyküm ve rahmetullah” diyene ise “Aleyküm selam ve rahmetullah” şeklinde cevap vermekle olur.

 

Selama daha iyisi ile karşılık vermek ise “Selamün aleykum” diyene, “Aleyküm selam ve rahmetullah” şeklinde; “Selamün aleykum ve rahmetullah” diyene de “Aleyküm selam ve rahmetullahi ve berekatühü” şeklinde karşılık vermekle olur.

 

Hz. Peygamber (s.a.s.): “Amellerin hangisi daha hayırlıdır” diye soran kimseye “Yemek yedirmen ve tanıdığına-tanımadığına selam vermendir” (Buhârî, İman, 18) buyurmuştur.

 

Selamı teşvik eden bir başka hadis-i şerif de şöyledir: “Siz iman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinizi sevmedikçe de gerçek anlamda iman etmiş olmazsınız. Yaptığınız takdirde birbirinizi sevebileceğiniz bir şeyi söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız” (Müslim, İman, 24).

 

İki Müslüman karşılaştığında söze başlamadan önce selamlaşmalıdır. Rasûlüllah (s.a.s.): “Selam, konuşmadan önce gelir” (Tirmizî, İsti’zân, 11) buyurmuştur.

 

İslâmî âdâba göre binekte olan yaya olana, yaya olan oturana, az olanlar çok olanlara, küçük büyüğe selam verir (Tirmizî, İstihsan, 14).
 
Bir gruptan ayrılırken ayrılan kişi de geride bıraktıklarına selam verir. Rasûlüllah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Biriniz bir meclise vardığında selâm versin. Oturduğu meclisten kalkmak istediği zaman da selâm versin. Önce verdiği selâm, sonraki selâmından daha üstün değildir.” (Ebû Dâvûd, Edeb 139; Tirmizî, İsti’zân 15).
Üye Girişi
Aktif Ziyaretçi15
Bugün Toplam784
Toplam Ziyaret4727351
MAKALELER
EĞİTİM SUNUMLARI