• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/insanveislam.org/
  • https://twitter.com/insanuislam











Mevlid Kandili - 2

MEVLİD KANDİLİ

 

لَقَدْ جَاءكُمْ رَسُولٌ مِّنْ أَنفُسِكُمْ عَزِيزٌعَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَرِيصٌ عَلَيْكُم بِالْمُؤْمِنِينَ رَؤُوفٌ رَّحِيمٌ:

 

     “Andolsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir.”      (TEVBE SURESİ – 128. AYET)

 

     Mevlid, Hz Peygamber (SAV)’in doğum günü, dünyaya geldiği tarih demektir. Doğumu âlemlere nur, huzur ve sükûn getiren Hz Muhammed (SAV)’in doğumundan önce dünyayı küfür bulutları kaplamış, zulüm ve dalaletin her çeşidi hüküm sürmekteydi. Mukaddes Mekke şehrinde, putları Allah’a eş koşanlar çöreklenmişti. Kâbe’nin içini ve dışını irili ufaklı putlarla doldurmuşlardı. İman mefkud, edep mecruh, zulüm memduh ve iffet paramparça olmuştu. En şerefli varlık olan, ahlaksızlığın envaını işlemekteydi.

     İnsanoğlunun fikri mefluç bir haldeydi. Ne mabudu bilen kalmış, ne mabede gelen vardı. Beşer, imandan yoksun olunca her türlü değerden mahrum hale gelmişti. Yaralı bir vicdanla kıvranan insan, yararlı bir iş göremez hale gelmişti. Kalbindeki merhamet süngerle silinmişçesine yok olmuş bulunuyordu. O derecede ki, masum kız çocuklarını diri diri toprağa gömme suçunu irtikâp eden anne-babaların sayısı hiç te az değildi.

     Beşeriyet bir kurtarıcı bekliyordu. O halaskar, Hz Âdem (AS)’ın heybetini, Hz Nuh (AS)’ın hilmini, Hz Eyyub (AS)’ın sabrını, Hz İbrahim (AS)’ın teslimiyetini, Hz İsmail (AS)’ın itaatini, Hz Yusuf (AS)’ın güzelliğini, Hz Musa (AS)’ın yed-i Beyzasını, Hz İsa (AS)’ın hayat iksiri gibi ruhlara cevvaliyet kazandıran nefesini şahsında toplayan EKMEL-ÜR RUSÜL olmalıydı. Allah’ın hudutsuz lütfu insanoğluna bir defa daha yetişmiş, insanlığın çilesi dolmuş ve Hz Muhammed (SAV) dünyaya gelmişti.

     Hz Peygamber (SAV) dünyaya geldiğinde, son derece sağlam bir bina olarak yapılmış bulunan İran Kisrası’nın sarayı çatlamış, yıllardır yanan ve kendisine tapılan ateş sönmüş, Save Gölü kurumuş, kurumuş durumda olan Semave Deresi taşmış ve daha birçok olağanüstü hadise meydana gelmişti.

     Peygamberlerin sonuncusu olan Hz Muhammed (SAV),Mekke-i Mükerreme’de Rebiul Evvel ayının 12.gününe tesadüf eden bir pazartesi günü dünyayı şereflendirdi. Tan yeri ağarmadan önce cihan nur-u Muhammedi ile aydınlandı. Hz Peygamber (SAV) dünyaya geldiğinde dedesi çok sevinmişti. Müstesna bir muhabbetle sevdiği oğlu Abdullah’ın genç yaşta vefatının acısını, bu nur topu gibi torunla gidermiş olacaktı.

     Abdülmuttalib, bir ziyafet tertip ederek Kureyş’in ileri gelenlerini davet etti. Misafirlerine torununun doğumunu haber verip ona MUHAMMED ismini koyduğunu açıkladı. Bu mübarek isim, o güne kadar Abdülmuttalib’in soyundaki bir kimseye verilmiş değildi. Bu ismi tercih edişinin sebebi sorulduğunda şu cevabı vermişti: “Onu gökte meleğin, yerde beşerin öveceğini umuyorum. Bu sebeple ona bu ismi verdim.”

     Hz Peygamber (SAV)’in en meşhur ismi Muhammed’dir. Bu mübarek isim Kur’an-ı Kerim’in dört ayrı suresinde zikredilmiştir: Ali-İmran 44, Ahzab 40,Muhammed 2, Fetih–29.ayetler.

Üye Girişi
Aktif Ziyaretçi12
Bugün Toplam812
Toplam Ziyaret4707103
MAKALELER
EĞİTİM SUNUMLARI