• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/insanveislam.org/
  • https://twitter.com/insanuislam











Kur'an-ı Anlamak ve Yaşamak

KUR’AN’I ANLAMAK VE YAŞAMAK

 

I-   Konunun Planı:

A- Kur’anın tarifi

B- Kur’an’ın indiriliş gayesi

C- Ayetlerde Kur’an’ı anlamak ve yaşamak

D- Hadislarde Kur’anın anlaşalmasına ve Kur’an’a sarılmaya teşvik

E- Kur’an’ı anlamanın ve ona göre yaşamanın önemi

F- Kur’an’ı anlamanın ve ona göre yaşamanın yolları

1- Kur’an Allah’ın insanlık için gönderdiği en son ilahi kitaptır

2- Kur’an insanları en doğru yola iletir

3-  Kur’an insanları karanlıktan aydınlığa çıkarır

4-  Kur’an üzerinde düşünülmeli

5-  Kur’an’a sarılmak mü’minlerin görevidir.

6-  Kur’an hayatımızı etkilemeli

7-  Kur’an’a inanan insan ona saygı göstermeli ve ona uymalıdır.                                                                     

8-  Kur’an ve sünnete uyan dalalete düşmez.

 

II-Konunun açılımı ve işlenişi;

 

Konuya Kur’an’ın tarifi ve ilahi kitapların sonunucusu olduğu izah edilerek başlanılır.  Daha sonra Kur’an’ın nasıl bir kitap olduğu, Kur’anın kendisini nasıl tarif ettiği üzerinde durulur. Bu konudaki ayet ve hadislerle konuya bir açılım kazandırılır. Devamla mü’minlerin Kur’anı anlamı ve ona göre yaşamasının gerekliliği vurgulanır. Son bölümde de Kur’anın  inananlar için bir hidayet kaynağı olduğu, dünya ve ahiret saadeti için Kur’anı anlayıp, emirleri doğrultusunda yaşantımızı devam ettirmenin önemi ve neticeleri üzerinde durulur.

 

III-  Konunun özet sunumu;

 

Kur’an’ı-Kerim Yüce Allah tarafindan Peygamberimiz Hz. Muhammed ( a.s.)’e gönderilen son ilahi kitaptır. Yüce kitabımızın huhatabı bütün insanlar, gayesi de insanlığın dünya ve ahiret mutluluğunu sağlamaktır. Bu gayeye ulaşabilmemiz için, Kur’an’ı okumamız, anlamamız emir ve yasaklarına uymamız gerekir.


Kur’anı okumaktan maksat onu anlamak, onu anlamaktan maksat da ona uymak, ahkamı ile amel etmek, gösterdiği yoldan yürümek, hasılı Kur’an’ı yaşamaktır.

           
Bitmez tükenmez bir ilim, hikmet ve saadet kaynağı olan Kur’an, nuru ile alemleri aydınlatan,ruhlara şifa veren, insanların güçlü bir vicdana, sağlam bir imana sahip olmasına vesile olan, akılları ve gönülleri aydınlatan yüce bir kitaptır. Bu itibarla hayatın manasını anlamamız, iyi bir mü’min olmamız, hayatın çilelerini ve sıkıntılarını göğüsleyebilmemiz için  Kur’an’a  yönelmemiz ve ondan öğüt almamız gerekir. İnsanlık ne zaman Kur’ana yönelmiş, onu rehber edinmiş ise, kişi ve toplum olarak huzura kavuşmuş, ileri medeniyetlere sahip olmuştur.

           
Mü’minler olarak Kur’an’ın ilahi mesajına kulak verelim, onu okuyalım, anlayalım ve yaşayalım. Allah’ın rahmetine, dünya ve ahiret saadetine kavuşmanın yolunun Kur’an’ı anlamak ve yaşamakla mümkün olacağını bilelim.

 

IV- Konu İşlenirken Başvurulabilecek Bazı Ayetler:

 

إِنَّ هَـذَا الْقُرْآنَ يِهْدِي لِلَّتِي هِيَ أَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِنِينَ الَّذِينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ أَنَّ لَهُمْ أَجْراً كَبِيراً

 

“Gerçekten bu Kur’an en doğru olan yola götürür ve iyi işler yapan mü’minler için büyük bir mükafat olduğunu ve ahirete inanmayanlar için elem dolu bir azap hazırladığımızı müjdeler.”[1]  

 

وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْآنِ مَا هُوَ شِفَاء وَرَحْمَةٌ لِّلْمُؤْمِنِينَ وَلاَ يَزِيدُ الظَّالِمِينَ إَلاَّ خَسَاراً.

 

“Biz Kur’an’dan, mü’minler için şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise Kur’an, ancak zararını artırır.” [2]

 

            Konu ile ilgili faydalanılabilecek diğer ayetler ise şunlardır:

            

            Bakara, 2/2,  Al’i- İmran, 3/103,  Nisa, 4/82, 145-146,  Yunus, 10/109,  Hac, 22/78,   Sad, 38/29,  En’am, 6/155,  A’raf, 7/2-3,

                                                       

V- Konu İşlenirken Başvurulabilecek Bazı Hadisler:

 

عن مالك أنهُ بلغَهُ أنّ النبى ﺺ قال: تركتُ فِيكُمْ أمرينِ لَنْ تَضِلُّوا ما تَمَسّكتُمْ بِهِمَا: كِتَابَ اللّهِ تَعالَى، وَسُنّةَ رَسُولِهِ.

          

İmam Malik'e ulaştığına göre, Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) şunu söylemiştir: "Size iki şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz müddetçe asla sapıtmayacaksınız: Allah'ın Kitab'ı ve Resûlünün sünneti.[3]

 

عنْ يَزِيدِ بنِ أرقمَ رضِىَ اللّهُ عنهُ قال: قال رسولُ اللّهِ ﺺ إنّى تاركٌ فِيكُمْ مَا إنْ تَمَسّكتُمْ بِهِ لَنْ تَضِلُّوا بَعْدِى: أحَدُهُمَا أعظَمُ مِِنَ اﻷخرِ، وَهُوَ كِتَابُ اللّهِ  تَعَالى حبلٌ ممدودٌ مِن السّماءِ إلى اﻷرضِ، وَعتْرَتِى أهلُ بَيْتِى لنْ يَفْتَرِقَا حتّى يردَا علَىّ الحوضَ فانْظُروا كيْفَ تَخْلِفُونِى فِيهمَا

 

Yezid İbnu Erkam (radıyallahu anh) anlatıyor: Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Size, uyduğunuz takdirde benden sonra asla sapıtmayacağınız iki şey bırakıyorum. Bunlardan biri diğerinden daha büyüktür. Bu, Allah'ın Kitabı'dır. Semâdan arza uzatılmış bir ip durumundadır. (Diğeri de) kendi neslim, Ehl-i Beytim'dir. Bu iki şey, cennette Kevser havuzunun başında bana gelip (hakkınızda bilgi verinceye kadar) birbirlerinden ayrılmayacaklardır. Öyleyse bunlar hakkında, ardımdan bana nasıl bir halef olacağınızı siz düşünün"[4]

 

وعن عليّ رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ قال: قالَ رسُولُ اللّهِ ﺺ: مَنْ قَرَأ القُرآنَ فاسْتَظْهَرهُ فَأَحَلَّ حََلَهُ وَحَرَّمَ حَرَامَهُ أدْخَلهُ اللّهُ تعالى بِهِ الْجَنَّةَ، وَشَفَّعَهُ في عَشَرَةٍ مِنْ أهْلِ بَيْتِهِ كُلُّهُمْ قَدْ وَجَبَتْ لَهُ النَّارُ.

 

Hz. Ali (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kim Kur'ân'ı okur, ezberler, helâl kıldığı şeyi helâl kabul eder, haram kıldığı şeyi de haram kabûl ederse Allah, o kimseyi cennete koyar. Ayrıca hepsine cehennem şart olmuş bulunan âliesinden on kişiye şefaatçi kılınır." [5]

 

وعن النواس بن سمعان رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ قال: سَمِعْتُ رَسُولَ اللّهِ ﺺ يَقُولُ: يُؤْتى يَوْمَ الْقِيَامَةِ بِالْقُرآنِ وَأهْلِهِ الَّذِينَ كَانُوا يَعْمَلُونَ بِهِ في الدُّنْيَا تََقْدُمُهُ سُورَةُ الْبَقَرَةِ وَآلِ عِمْرَانَ تَحَاجَّانِ عَنْ صَاحِبِهِمَا

 

Nevvâs İbnu Sem'an anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın şöyle söylediğini işittim: "Kıyâmet günü Kur'ân-ı Kerim ve ona dünyada iken sahip çıkıp onunla amel edenler getirilirler. Bu gelişte, Bakara ve Âl-i İmrân sûreleri Kur'ân-ı Kerîm'in önünde yer alırlar."  Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir iki sure için üç teşbihte bulundu ki, bir daha onları unutmadım. Şöyle demişti: "Onlar sanki iki bulut veya aralarında nur ve aydınlık olan iki siyah gölgelik veya sahiplerini müdafaa vaziyeti almış saflar halinde iki kuş sürüsü gibidirler." [6] (6)

 

VI- Yararlanılabilecek Bazı Kaynaklar;

 

Kütübü’s-sitte Tercüme ve Şerhi,  İ. Canan, 2/328.

İlmin Işığında İslamiyet, Terc. M. Öz, s,36. Kalem Yayıncılık, İstanbul, 1981.

Diyanet İslam Ansiklopedisi, Kur’an mad. 

Şamil İslam Ansiklopedisi, Kur’an mad.

Tefsir Usülü, İ. Cerrahoğlu. Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 1976   

Sohbetler Hatıralar, A. Coşkun, s, 101.  

Riyazu’s- Salihin Tarcüme ve Şerhi, M.Yaşar Kandemir ve diğerleri, I,529.  IV,147,171.  II,175,176.  V,109, 110, Erkam Yayınevi, İstanbul, 1997

 

 
M. Şemsettin ÜNAL
  Kurul Uzmanı


[1] İsra, 17/9.

[2] İsra, 17/82.,

[3] Muvatta, Kader, 46, II, 899.

[4] Tirmizi, Sünen, Menakıb, 50, V, 663.

[5] Tirmizi, Sünen, Fezailul’Kur’an, 46, V, 171.

[6] Tirmizi, Sünen, Fezailul’Kur’an, 46, V, 160.

Üye Girişi
Aktif Ziyaretçi9
Bugün Toplam479
Toplam Ziyaret4706770
MAKALELER
EĞİTİM SUNUMLARI