• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/insanveislam.org/
  • https://twitter.com/insanuislam











TÜKENMİŞLİK SENDROMU

Tükenmişlik sendromu nedir ve tükenmişlik sendromundan nasıl kurtulabiliriz


TÜKENMİŞLİK SENDROMU

Dr. Psk. Esra CEYLAN

“Bir güçlükle karşılaştığınızda kendinize bir kaçış yolu değil bir çıkış yolu arayın.”

D. L. Weatherford

Daha ziyade insana hizmet eden meslek dallarında görülen tükenmişlik sendromu, iş hayatının stresi ile ortaya çıkan yorgunluk, hayal kırıklığı ve işi bırakma ile karakterize olan psikolojik bir durumdur. Uzun yıllar meslek hayatında olan, insanlar ile yoğun ilişki içerisinde bulunan öğretmen, sağlık çalışanı gibi meslek dallarında daha çok görülmektedir. Mesleki hayatına devam eden kişinin zamanla çalışmasının amacını ve anlamını kaybetmesi, hizmet verdiği insanlar ile gerçekten ilgilenmemesi, mesleğine dair bir boşluk ve kopmuşluk duygusu yaşaması tükenmişlik sendromunu hatırlatır.

Zihinsel belirtilerinin yanı sıra fiziksel ve psikolojik belirtileri de olan tükenmişlik sendromunu yaşayan hizmet verici kişide enerji kaybı, motivasyon eksikliği, diğerlerine karşı negatif tutum, görev ve kişilerden aktif geri çekilme görülür.

Bazı çalışmalarda yüksek beklenti ile işe başlayan kişilerde tükenmişlik sendromunun daha hızlı gelişebildiği görülmüştür. Bu açıdan beklenti ve idealizasyon ile tükenmişlik hissi arasında ilişki vardır denebilir. Mesleğin olumlu yanları dışında zorluk sayılabilecek taraflarını da nötr bir şekilde görebilmek, mesleki beklentiyi gerçekçi bir eksene çekeceği için kişiyi olası tükenmişlik hissine karşı koruyacaktır. Bu açıdan mesleğe karşı gereksiz bir pozitivizm ve güzelleme yapmak işe yaramamakta hatta kişiyi zamanla olması gerekenden daha aşağı bir ruh hâline sürüklemektedir. Her mesleğin olumlu yanları olduğu gibi zorlukları ve olumsuzlukları da vardır. Neler ile karşılaşacağımızı bilmek bizleri geleceğe karşı hazırlıklı kılar.

Tükenmişlik sendromu (burnout syndrome) mükemmeliyetçi mizaç yapısında olan kişilerde de görülebilir. Her görevi aynı düzeyde ve eksiksiz tamamlamak isteyen çalışanlar zamanla yorgun düşüp ya da yetersiz hissedip tüm görevlerden kendilerini geri çekebilirler. Ayrıca görevini yapmak isteyen fakat nasıl yapacağını bilemeyen, rol modeli olmayan çalışanlarda da tükenmişlik görülebilmektedir. Türk toplumunda yine çok sık görülen bir başka tükenmişlik nedeni ise hayır diyememek ve tüm sorumlulukları üzerine almaktır. Ayrıca adaletsiz tutum, mobbing ve amirin emeği takdir etmemesi ya da ödüllendirmemesi de bireylerin zamanla mesleki anlamda yorgunluk hissetmelerine neden olmaktadır.

Tükenmişlik sendromunun fiziksel belirtileri geçmeyen yorgunluk, enerji kaybı, baş ağrıları, bulantı, fibromiyalji, hastalıklara karşı daha hassas olma, uyku bozukluklarıdır. Psikolojik belirtileri sinirli, gergin olma, sabırsızlık, huzursuzluk, iç sıkıntısı, depresif belirtiler, neşe, sevinç ve ümit gibi pozitif duygularda azalma olarak dikkat çeker. Zihinsel belirtileri ise amaç ve anlam karmaşası, güvensiz ve yetersiz hissetme, işe karşı olumsuz düşünceler, mesleği ciddiye almama, ihmal etme ve erteleme isteğidir.

Duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel anlamda başarı noksanlığı yaşayan kişiler uzun süreli strese maruz kalmaları nedeniyle kalp hastalığı gibi uzun süreli fizyolojik hastalıklara da yakalanabilmektedirler. Tükenmişlik sendromunun ilk belirtilerinden olan dinlenince geçmeyen yorgunluk hissi ve hizmet verilenlere karşı duyarsızlık hissi çalışanlar için önemli uyarıcılar olmalıdır. Eğer bu iki belirti başlamışsa; mesleğinizin anlam ve amacını kaybettiyseniz ve herhangi bir başarı hedefiniz yoksa acil bazı önlemler alınması gerekmektedir.

Yapılan çalışmalar erkeklerde tükenmişlik sendromunun daha yaygın olduğunu, öte yandan kadınların evli ve çocuklu olmaları durumunda tükenmişlik sendromunu daha çok yaşadığını göstermiştir. Yaş ile tükenmişlik arasındaki ilişkiye bakıldığında yaş ilerledikçe tükenmişliğin arttığı, bunun en çok 55-65 yaş arasında yaşandığı gözlemlenmiştir. Yine tükenmişlik hissi ve mutluluk seviyesi arasındaki ilişkiye bakıldığında, tükenmişlik hissi arttıkça mutluluk düzeyinin azaldığı görülmüştür.

Tükenmişlik hissinden uzaklaşmak için neler yapılabilir?

Tükenmişlik hissetmemize sebep olan nedenleri belirlemek ve bu konuda önlemler almak elzemdir. Bu açıdan dışarıdan ve objektif bir gözle kendi aydınlık ve karanlık yanlarımıza bakabilme becerisini geliştirmek gereklidir. Örneğin tükenmiş hissetmeye sebep olan nedenlere (medeni durum, çocuk sayısı, işe aşırı düşkün olma, yetersiz ödüllendirme gibi) göre tedbirler almak gereklidir.

Amirlerimiz tarafından yeterince ödüllendirilmediğimizi düşünüyorsak kendimize her başarımız ve tamamladığımız her sorumluluk sonrası minik ödüller verebiliriz.

Uzun süreli strese maruz kalmanın tükenmiş hissetme ile ilişkili olması nedeniyle zaman zaman mini tatiller ruhsal ve fiziksel dinlenme toparlanma için iyi gelecektir.

Çalıştığımız pozisyonda gereğinden fazla sorumluluk alıyor ve hayır demekte zorlanıyorsak başkalarının da görevlerini yapmalarına izin vererek hem onları hem de kendimizi dengeye kavuşturabiliriz.

Mükemmellik algısının bu dünyaya ait olmadığını yine kendimize sık sık hatırlatmalıyız. Mükemmeliyetçi bireyler ya her şeyi mükemmel yapmaya ya da bir anda tamamen her şeyi bırakmaya meyillidirler. Hayatımızda ve sorumluluklarımızda hata ve yanlışlıklara da yer açabilirsek kendimize ve çevremize nefes aldırmış oluruz.

Yapılan uluslararası çalışmalara göre tatil günlerinin az olması ve alınan maaşın az olması ile tükenmişlik sendromu ilişkilidir. Tatil gün sayısı ve maaş arttıkça tükenmişlik azalmaktadır. Yılda dört haftadan daha fazla tatil yapanların daha az tükenmişlik yaşadığı görülmüştür. Bu açıdan tatil haklarının kullanılması, en küçük fırsatlarda dahi şehir ve mekân değiştirmek tükenmişlik hissini azaltacaktır.

Yine yapılan çalışmalara göre düzenli bir hobi ile ilgilenme ile tükenmişlik sendromu arasında negatif ilişki vardır. Yani hobi sahibi olmak tükenmişlik hissini azaltmaktadır. Bu açıdan biz ruh sağlığı uzmanları her bireyin en az bir hobi dalıyla ilgilenmesini çok önemsiyoruz.

Gönüllü çalışmalara katılmak tükenmişlik sendromuna iyi gelmektedir. Tükenmişlik yaşayan hekimlerin yüzde 34’ü hiçbir gönüllü çalışmaya katılmadığını belirtmiştir.

Tükenmişlik ve egzersiz arasındaki ilişkiye bakıldığında egzersiz yapmanın tükenmişlik hissi ile ters orantılı olduğu görülmüştür. Bu açıdan düzenli yürüyüşler yapmayı ve bir spor dalında devamlılığı tavsiye ediyoruz.

Yine iş hayatı dışındaki sosyal ilişkiler de önemli olan bir başka unsur. Sadece iş arkadaşlığı olan, sosyal hayatta aile ve arkadaş ilişkisi olmayan kişiler tükenmişlik yaşamaya daha meyillidir. Bu açıdan tek hayatımızın iş yaşamımız olmamasına özen göstermeliyiz.

Kısacası, mesleki hayatımız dahil her alanda başarılı, mutlu ve anlamlı bir yaşamımız olsun istiyorsak ilk yapacağımız şey yine kendimize olan yatırımımızdır. Kendimize alan açma, küçük ödüller, sosyal ilişkiler, aile hayatında nitelikli vakit geçirme, doğa ile buluşma ve egzersiz gibi kendimize yaptığımız yatırımlar mesleğimize de sirayet edecek, tükenmiş hissetmekten bizleri uzak tutacaktır.

Kaynak: Diyanet Aylık Dergi


1140 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Üye Girişi
Aktif Ziyaretçi19
Bugün Toplam1640
Toplam Ziyaret5009874
MAKALELER
EĞİTİM SUNUMLARI