• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/insanveislam.org/
  • https://twitter.com/insanuislam











Sahih Hadislerin Anlaşılma Problemi - Sunum

Sahih Hadislerin Anlaşılma Problemi - Sunum - vaaz


«
Eğer Beni İsrail olmasaydı yemek bozulmaz, et de kokmazdı» hadisi çerçeveside bir değerlendirme

Konunun sunum dosyasını İNDİR

 

في الصحيحين عن أبي هريرة رضي الله عنه، عن رَسُولُ الله صَلَّى الله عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، أنه قال

) لَوْلَا بَنُو إِسْرَائِيلَ لَمْ يَخْبُثْ الطَّعَامُ وَلَمْ يَخْنَز اللَّحْمُ(

 «Eğer Beni İsrail olmasaydı yemek bozulmaz, et de kokmazdı»

Öncelikle Hadis, Sahihayn adını verdiğimiz iki sahih kaynağımızda, büyük sahâbî Ebu Hureyre radiyallahu anhu tarafından rivayet edilerek gelmektedir.

 Muhaddisler ve dalında uzman ilim ehli arasında, hadisin sıhhati konusunda herhangi bir sorun yoktur.

Bir çok imam, alim hadisi şerh ederek günümüze kadar taşımışlardır.

Peki bu hadis sened ve metin açısından sorun taşıyor mu?

Sağlıklı düşünmeye engel mi?

Akıl, bu hadisle çelişiyor mu?

Yemeğin ve etin bozulma sebebi Benu İsrail mi?

 Burada ki sebep ve müsebbeb ilişkisi nedir?

 

Bir kavmin yüzünden Allah ceza verir mi?

 Yemek ve et Benu İsrail’den önce bozulmaz mıydı?

 Allah, dilerse bir kavmin günahından dolayı insanları da cezalandırır mı?

 

Bu hadise yönelik en büyük eleştiri

Hadise göre yemek ve et benu israil’in yüzünden koktu, bozuldu, daha önce etin kokması yoktu,

Bu akla ve fiziksel kurallara aykırıdır. Çünkü her yemek ve et açıkta kalırsa mutlaka kokar, bozulur, bu kural benu israil’den de önce vardı şimdi de vardır.

O halde bu hadis uydurmadır.

 

Hadise akla zıt bir husus yoktur, aslında hadis günümüze ışık tutan ilmi bir i'caz ortaya koyuyor.

Peygamberin bu sözü asra ışık tutmaktadır.

Zaten  sünnet düşmanları, bizim ancak eksik kaldığımız o hadis hakkındaki ilmimizi ve azmimizi artırmıştır.

Hadisin doğru anlaşılmasında ihmal edilen dil/luğat bilgisinin önemi

Hadisde geçen خنز fiili, فسد fiili gibi değildir,

Bu fiil; mutlak bir bozulma ifadesi taşımayan, stoklamadan dolayı bozulmaya, kokmaya ve çürümeye işaret eden dakik bir anlam ifade eder.

 Bu yüzden de Yahudilere eti stokladıklarından dolayı خناز  denmiştir. Çünkü onlar etleri fakirlere dağıtmaz saklar ve stoklarlardı. (Bkz:Tehzîbi’l luğati-7/209)

 

Âlimlerin bu hadisin hakkındaki izahları

Benu İsrail, ilk defa stoklama yoluyla etin bozulmasına sebep olan millettir. Onlar, çok cimri, pinti bir milletti. Eti ve yemeği stoklar, fakirlere dağıtmaz, günü geldikçe de yerlerdi.

 Oysa bu durum onların şeriatında haramdı, fakat Allah’ı dinlemediler, emrine uymadılar. Allah (cc) da onlara stokladıkları etlerin bozulması yönünde bir ceza verdi. Böylece bu ceza tahakkuk etti.

 

Âlimlerin bu hadisin hakkındaki izahları

Benu İsrail, ilk defa bu kötü işi yayan, ortaya atan milletti.

Yani; Benu İsrail, ilk defa stoklama yoluyla etin bozulmasına sebep olan millet oldu. İşte bu sebeple benu İsrail’in bu stoklaması olmasaydı et ve yemeğin kokması bu derece olmazdı. Bu ukubet onların insanlar gözünde tanınmalarına vesile oldu.

 

Âlimlerin bu hadisin hakkındaki izahları

Hadiste; “etin ilk defa bozulmasına sebep olarak Benu İsrail milleti gösterilmiyor aksine stoklama yoluyla etin bozulmasına ilk sebep olan milletin benu İsrail olduğu ifade ediliyor.”

Bu tespite şu örneği verirsek daha kolay anlaşılır,

Diyelim ki; bir hırsız, yeni bir modelle/stille/şekille hırsızlık etse, sonra da tüm hırsızlar, o yöntemi kullanarak hırsızlığın yayılmasına sebep olsa, emniyet veya insanlar “O ilk hırsız olmasaydı, bu kadar hırsızlık olmazdı” deseler ne anlaşılır?

İlk defa bu derece bir hırsızlık filan hırsızdan kaynaklandı diye anlaşılır. Üstelik, bu meşhur hırsızdan önce de hırsızlık vardı biliniyordu, ancak onun yaptığı yeni tür hırsızlık daha önce bilinmiyordu, ancak onun yüzünden daha da yaygınlaştı.

Tıpkı bunun gibi, Benu İsrail’de, ilk defa stoklama yoluyla etin ve yemeğin bozulmasına sebep olan millet oldu, tabiki onlardan daha önce de yemek ve et bozulurdu.

 

Âlimlerin bu hadisin hakkındaki izahları

Günümüzde bazı ilim ehli -ki bunlar dalında mütehassıs yüksek hadis alimleridir- hadisi, bilim dünyasının şahit olduğu gerçekler üzerine şerh etmiştir.

Bu alimler der ki; etin ve yemeğin stoklama yoluyla tarihte ilk defa bu derece bozulmasının sebebi, daha önce bilinmeyen, keşfedilmeyen yeni bir bakteridir. Bu bakteriler; yemek ve etin daha çabuk bozulmasına sebep olmuştur. Böylece ilk defa, benu israil’in yüzünden, bu derece hızlı bir bozulma ve çürüme hali yaşanmış ve yayılmıştır.

Âlimlerin bu hadisin hakkındaki izahları

Bu tespit mükemmel ve makul bir tespittir. Bu açıklama ışığında hadisi şöyle anlarız.

 “Eğer benu İsrail olmasaydı son derece hızlı bir şekilde yemek bozulmazdı ve et de son derece hızlı bir şekilde kokmazdı”

Bu anlama şekli problemli anlamayı da ortadan kaldırır ve sağlıklı düşünmeye kapı açar.

 

Hadisi bu şekilde anlamak; yemeğin ve etin daha öncede fiziksel kurallar ışığında koktuğunu belirlediği gibi, aynı zamanda benu israil’in stoklaması yüzünden de son derece daha hızlı bir şekilde bozulduğu ifade eder.

Neden hadisi araştırmadan, ilmi soruşturmaya tabi tutmadan inkâr yoluna gidelim?

Peki bu hadis aslında nebevi bir i'caz/bilime ışık tutan bir söz hükmünde değil midir?

Bu tespit; hadislerin bir vahiy olduğuna açık bir delil değil midir?

 

Nebevi sözlerin; günümüz bilime ışık tutan bu açıklamasına nasıl olurda nefretle ve inkârla bakarız.

Peki bir akıl; bu hadisi aklına göre inkar ederken başka bir akıl ondan çok daha bambaşka güzellikleri nasıl çıkartıyor?

Akıl; nassı anlamada geçerli yeterli tek ölçü olmadığı anlaşılmıyor mu?

Bu hadis; akılla asla çatışmıyor. Aksine, aklın keşfedemediğini nebevi söz keşfediyor. Günümüze ışık tutuyor.

Sahih selim akıl, bunca delilden sonra nasıl olurda sahih, makul, makbul bu rivayeti inkâr eder?

Hangi akıl; sahih bir rivayeti batıl bir vehimle iptal eder?

Hangi beşeri yaklaşım peygamberin sahih hadisini hiçe sayar?

 

Artık bundan sonra bu hadise yönelik yapılacak iftira, art niyeti ve hadis düşmanlılığını ispat edecektir.

Akıl ve vicdan taşıyorsak insaflı olalım, sünnete, hadis imamlarına ve muhaddislere çamur atmayalım. Onlara haksız yere sataşmakla gıybet etmeyelim zira haklarında yalancı demek büyük bir iftiradır. Bunu yapanlar günah işlemektedir.

Rabbim hakkı hak göstersin ona tutunmayı, batılı da batıl göstersin ondan sakınmayı nasip etsin.

 

 

Bu bilgiler ışığında hadisimizin doğru çevirisi şu şekilde olmalıdır.

İmam Buhari ve İmam Müslim, Ebu Hureyre radiyallahu anhu’dan rivayet eder, Hz. Peygamber sallallahu aleyhive sellem şöyle buyurdu: "Eğer Benu İsrail olmasaydı –stoklamadan dolayı son derece hızlı -yemek bozulmaz, et de kokmazdı." (Muslim-Rıda 2/1092, 1470)

 

 

910 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Üye Girişi
Aktif Ziyaretçi13
Bugün Toplam1568
Toplam Ziyaret4772801
MAKALELER
EĞİTİM SUNUMLARI