“İsm-i Â’zam” duası diye bir dua var mıdır?
“İsm-i Â’zâm”, Allah’ın en yüce ismi demektir. Hadislerde Allah’ın ism-i â’zamı olarak birden çok isim zikredilmiştir. Bu isimlerin başında lafza-i celal (Allah); sonra “Rahman, Rahîm, Mennân, Ehad, Samed, Hayy, Kayyûm, Bedî’u’s-semâvâti ve’l-ard, Zû’l-celâli ve’l-ikram, lâ ilâhe illallah, lâ ilâhe illâ ente” isim ve zikirleri gelmektedir (Tirmizî, Deavât, 65; İbn Mâce, Dua, 9; Dârimî, Fedâilü’l-Kur’an, 14; Ahmed, III, 120; VI, 461; Müslim, Salâtü’l-müsâfirîn, 258). Bu rivayetlerde de görüleceği üzere ism-i a’zam, Yüce Allah’ın isimlerinden birisidir; özel bir dua adı değildir. Dolayısıyla böyle bir dua yoktur. Ancak Rasûlüllah ism-i a’zam anılarak yapılan duaların Allah katında makbul olacağını bildirmiştir. Bunlardan iki rivayet şöyledir:
“Hz. Peygamber (a.s.) bir gün camiye girdi. Bir sahâbî namaz kılıyordu. Bu sahâbî namazdan sonra şöyle diyerek dua etmeye başladı: Allah’ım! Her türlü övgü sana mahsustur. Senden başka ilah yoktur. (Sen), Mennânsın/çok nimet verensin, gökleri ve yeri yokken vâr edensin, celâl ve ikram sahibisin. Ey yaşayan, diri, canlı, ölümsüz, ezelî ve ebedî olan, zatı ile kaim olan, her şeyin varlığı kendisine bağlı olan, uykusu ve uyuklaması olmayan, varlıkları yöneten, koruyan ve ihtiyaçlarını üstlenen Allah’ım! cümleleri ile sana dua ediyor, senden talepte bulunuyorum. Bu duayı işiten Peygamber (s.a.s.), ‘Bu kimse, Allah’ın ism-i âzam’ı ile dua etti ki ism-i âzâm ile dua edildiğinde Allah bu duayı kabul eder ve bu isimle istenince Allah verir’.” (Hâkim, Dua, I, 504; Ebû Ya’lâ, Zikir ve Dua, No:1124; Tirmizî, Deavât, 100; İbn Mâce, Dua, 9; Nesâî, Sehv, 58) buyururdu.