• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/insanveislam.org/
  • https://twitter.com/insanuislam











Kurban ve Dinî Hükmü

KURBAN VE DİNİ HÜKMÜ*

 

I.KONUNUN PLANI

 

A-    Kurban kavramı

1-      Kurban ne demektir?

2-      Kurban kelimesinin sözlük anlamı

3-      Kurban kelimesinin Istılahi Anlamı

4-      Kurbanın Tarihi

B-    Kurban Çeşitleri

1-      Udhiyye

2-      Adak

3-      Akika

4-      Hedy

C-    Kurbanın Dini Yönü

1-      Hükmü

2-      Kimler kurban keser

3-      Hangi hayvanlardan kurban kesilebilir.

4-      Kurbanlık hayvanlarda aranan şartlar.

5-      Kurban keserken nelere dikkat etmeli

6-      Bir kurbanı kaç kişi kesebilir

7-      Kurban kesmenin vakti

8-      Taksitle kurban

9-      Şok ile kurban

10-  Vekalet yolu ile kurban

11-  Kurbanın eti ve derisi nasıl değerlendirilir?

D-    Kurbanın fert ve toplumsal hayata katkıları

E-    Konu ile ilgili ayetler

F-    Konu ile ilgili hadisler

 

II.                KONUNUN AÇILIMI VE İŞLENİŞİ

 

 

            Konuya kurban kavramı açıklanarak başlanır. Daha kurban olayının tarihi ve çeşitleri anlatılır. Daha sonra kurbanın dini hükmü ve Kurbanın fert ve toplumsal hayata katkıları anlatılarak vaaz bitirilir.

 

III. KONUNUN ÖZET SUNUMU

 

Sözlükte yaklaşmak, Allâh’a (rahmetine) yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelen kurbân, dinî bir terim olarak, ibâdet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı usulüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder.

 Kurban Bayramında kesilen kurbana udhiye, hacda kesilen kurbana ise hedy  denir. Temettu ve kıran haccı yapan kişilerin, aynı mevsimde hac ve umreyi ifa ettikleri için, kestikleri kurbanlara şükür kurbanı da denilmektedir. Aynı şekilde kişi, arzu ettiği bir amaca ulaşması veya bir nimete nail olması sebebiyle şükür kurbanı kesebilir. Eğer bunun için bir adakta bulundu ise buna Adak kurbanı denilir ve kişi eşi, usul ve furuu adak kurbanından yiyemezler.Yeni doğan çocuk için şükür amacıyla kesilen kurbana, “akika” adı verilir. Akika kurbanı kesmek müstehaptır. Akika kurbanı, çocuğun doğduğu günden bulûğ çağına kadar kesilebilirse de doğumun yedinci günü kesilmesi daha faziletlidir. Aynı günde çocuğa isim verilmesi ve saçının kesilerek ağırlığınca altın tasadduk edilmesi müstehaptır. Akika kurbanının etinden ve derisinden, kurban sahibi dahil herkes istifade edebilir.

Kurban; Allah’a yaklaşmak ve O’nun rızasına ermek niyetiyle kesilen hayvan demektir. Akıllı, hür, mukim ve dini ölçülere göre zengin sayılan mümin, ilâhî rızayı kazanmak gayesiyle kurbanını kesmekle hem Cenab-ı Hakka, hem de maddi durumlarının yetersiz olması sebebiyle kurban kesemeyenlere yardımda bulunarak halka yaklaşmaktadır.

İnsanlık tarihi boyunca hemen bütün dinlerde kurban uygulaması mevcut olmakla birlikte şekil ve amaç yönüyle aralarında farklılıklar bulunur. Kur’an’da Hz. Adem’in iki oğlunun Allah’a kurban takdim ettiklerinden söz edilir (el-Maide, 5/27); bir başka ayette de ilahî dinlerin hepsinde kurban hükmünün konulduğuna işaret edilir (el-Hac, 22/34). Ancak Yahudilik ve Hıristiyanlıkta kurban telakkisi bir hayli değişikliğe uğramış, Hıristiyanlıkta İsa’nın çarmıha gerildiği ve bunun insanoğlunun aslî günahına karşı Babanın oğlu Hz. İsa’yı feda etmesi olduğu inanışıyla kurban telakkisi özel bir anlam kazanmıştır.

Kurban gerek fert, gerekse toplum açısından çeşitli yaralar taşıyan malî bir ibadettir. Kişi kurban kesmekle Allah’ın emrine boyun eğmiş ve kulluk bilincini koruduğunu canlı bir biçimde ortaya koymuş olur. Müminler her kurban kesiminde Hz. İbrahim ile oğlu İsmail’in Cenab-ı Hakk’ın buyruğuna mutlak itaat konusunda verdikleri başarılı sınavın hatırasını tazelemiş ve kendilerinin de benzeri bir itaate hazır olduğunu simgesel davranışla göstermiş olmaktadır.

Kurban toplumunda kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhu canlı tutar, sosyal adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunur. Özellikle et satın alma imkanı hiç bulunmayan veya çok sınırlı olan yoksullarına bulunduğu ortamlarda onun bu rolünü daha belirgin biçimde görmek mümkündür. Zengine malını Allah’ın rızası, yardımlaşma ve başkalarıyla paylaşma yolunda harcama zevk ve alışkanlığını verir, onu cimrilik hastalığından, dünya malına tutkunluktan kurtarır. Fakirin de varlıklı kullar aracılığıyla Allah’a şükretmesine, dünya nimetinin yeryüzündeki dağılımı konusunda karamsarlık ve düşmanlıktan kendini kurtarmasına ve kendini toplumun bir üyesi olarak hissetmesine vesile olur.

IV. KONUYA ŞU AYETLE BAŞLANABİLİR

 

لَن يَنَالَ اللَّهَ لُحُومُهَا وَلَا دِمَاؤُهَا وَلَكِن يَنَالُهُ التَّقْوَى مِنكُمْ كَذَلِكَ سَخَّرَهَا لَكُمْ لِتُكَبِّرُوا اللَّهَ عَلَى مَا هَدَاكُمْ وَبَشِّرِ الْمُحْسِنِينَ

َ       “Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Fakat ona sizin takvanız (Allah’a karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır. Böylece onları sizin hizmetinize verdi ki, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah’ı büyük tanıyasınız. İyilik edenleri müjdele”.[1]

 

Konu işlenirken şu ayetlerden faydalanılabilir : Maide, 5/27; Hac,22/ 34, ; Saffat, 37/ 102-107; Kevser, 108/1-3.

 

V. KONU İŞLENİRKEN BAŞVURULABİLECEK BAZI HADİSLER

عَنْ عَائِشَةَ، اَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ص قَالَ ‏"‏ مَا عَمِلَ ادَمِيٌّ مِنْ عَمَلٍ يَوْمَ النَّحْرِ اَحَبَّ اِلَى اللَّهِ مِنْ اِهْرَاقِ الدَّمِ اِنَّهَا لَتَاْتِي يَوْمَ الْقِيَامَةِ بِقُرُونِهَا وَاَشْعَارِهَا وَاَظْلاَفِهَا وَاِنَّ الدَّمَ لَيَقَعُ مِنَ اللَّهِ بِمَكَانٍ قَبْلَ اَنْ يَقَعَ مِنَ الاَرْضِ فَطِيبُوا بِهَا نَفْسًا ‏"‏ ‏.

Hz. Aişe (ra) den. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur."Ademoğlu kurban bayramı günü, Allah katında kurban kesmekten daha sevimli bir iş yapmamıştır. Şüphesiz o kesilen kurban kıyamet günü boynuzları ve kılları ile gelir. Hiç şüphe yok ki, kurbanın kanı yere düşmeden önce Allah katında kabul görür. Öyle ise gönüllerinizi kurban ile hoş edin."[2]

عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ ضَحَّى رَسُولُ اللَّهِ ـ ص ـ يَوْمَ عِيدٍ بِكَبْشَيْنِ فَقَالَ حِينَ وَجَّهَهُمَا ‏"‏ إِنِّي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذِي فَطَرَ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضَ حَنِيفًا وَمَا أَنَا مِنَ الْمُشْرِكِينَ إِنَّ صَلاَتِي وَنُسُكِي وَمَحْيَاىَ وَمَمَاتِي لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ لاَ شَرِيكَ لَهُ وَبِذَلِكَ أُمِرْتُ وَأَنَا أَوَّلُ الْمُسْلِمِينَ اللَّهُمَّ مِنْكَ وَلَكَ عَنْ مُحَمَّدٍ وَأُمَّتِهِ ‏"‏ ‏.‏

Cabir b. Abdullah (ra) dedi ki: Hz. Peygamber bayram günü iki kurban kesti. Onları yatırınca şöyle dedi: “Ben hakka yönelen birisi olarak yüzümü, gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Ben Allah’a ortak koşanlardan değilim.”[3] “Şüphesiz benim namazım da, diğer ibadetlerim de, yaşamam da, ölümüm de âlemlerin Rabbi Allah içindir.”[4]  Allahım ben senden geldim ve sana döneceğim, Muhammed ve ümmetinden bunu kabul et.[5]

عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ ص ـ قَالَ ‏"‏ مَنْ كَانَ لَهُ سَعَةٌ وَلَمْ يُضَحِّ فَلاَ يَقْرَبَنَّ مُصَلاَّنَا ‏"‏ ‏.‏

Ebu Hüreyre (ra) den: Hz. Peygamber şöyle buyurdu:“Kim imkanı olduğu halde kurban kesmezse bizim mescidimize yaklaşmasın.”[6]

عَنْ مِخْنَفِ بْنِ سُلَيْمٍ، قَالَ كُنَّا وُقُوفًا عِنْدَ النَّبِيِّ ـ ص ـ بِعَرَفَةَ فَقَالَ ‏"‏ يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّ عَلَى كُلِّ أَهْلِ بَيْتٍ فِي كُلِّ عَامٍ أُضْحِيَّةً ً ‏"‏‏.‏

Mihnef b. Süleym (ra) den: Biz Arafat’ta Hz. Peygamber (sav)in yanında vakfe yaparken şöyle buyurdu: “Ey insanlar, her sene, her ev halkına kurban kesmek vaciptir.”[7]

عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ ص ـ كَانَ يُضَحِّي بِكَبْشَيْنِ أَمْلَحَيْنِ أَقْرَنَيْنِ وَيُسَمِّي وَيُكَبِّرُ

 

Enes (r.a.) şöyle demiştir: "Allah'ın Resûlü, besmele çekerek,  tekbir getirerek, beyaz renkli iki koç kurban ederdi." [8]

عَنْ حَنَشٍ، قَالَ رَاَيْتُ عَلِيًّا يُضَحِّي بِكَبْشَيْنِ فَقُلْتُ مَا هَذَا فَقَالَ اِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم اَوْصَانِي اَنْ اُضَحِّيَ عَنْهُ فَاَنَا اُضَحِّي عَنْهُ

Haneş (ra) den: Hz. Ali’yi iki koç kurban ederken gördüm. Bu nedir diye sorunca dedi ki: Hz. Peygamber bana kendisi için kendi vefatından sonra Kurban kesmemi tavsiye etti.  Ben de onun yerine kesiyorum [9]‏.‏  

عَنْ جَابِرٍ، قَالَ نَحَرْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ ص وسلم بِالْحُدَيْبِيَةِ الْبَدَنَةَ عَنْ سَبْعَةٍ وَالْبَقَرَةَ عَنْ سَبْعَةٍ

Cabir den: Peygamber (sav) ile beraber Hudeybiye’de deveyi ve sığırı yedi kişi için kestik.[10]

عَنِ ابْنِ عُمَرَ، عَنِ النَّبِيِّ ص قَالَ ‏"‏ لاَ يَاْكُلُ اَحَدُكُمْ مِنْ لَحْمِ اُضْحِيَتِهِ فَوْقَ ثَلاَثَةِ اَيَّامٍ ‏‏

İbn Ömer (ra) den: Peygamber şöyle buyurdu: “Sizden bir  kimse Kurban etini üç günden fazla yemesin”[11]

عَنْ بُرَيْدَةَ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ص ‏"‏ كُنْتُ نَهَيْتُكُمْ عَنْ لُحُومِ الاَضَاحِي فَوْقَ ثَلاَثٍ لِيَتَّسِعَ ذُو الطَّوْلِ عَلَى مَنْ لاَ طَوْلَ لَهُ فَكُلُوا مَا بَدَا لَكُمْ وَاَطْعِمُوا وَادَّخِرُوا ‏"‏

        Bürde(ra) den:  Rasülullah şöyle buyurdu:Zengin olan fakirlere versin diye sizi kurban etlerinin üç günden fazla bekletilmemesi konusunda sakındırmıştım. Artık kalanı yeyin v e biriktirin.[12]

عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ إِنَّمَا نَهَى رَسُولُ اللَّهِ ـ ص ـ عَنْ لُحُومِ الأَضَاحِيِّ لِجَهْدِ النَّاسِ ثُمَّ رَخَّصَ فِيهَا

‏‏            Hz. Aişe (ra) den: Peygamber kurban etlerine insanların düşkünlüğünden dolayı biriktirilmesini nehyetti daha sonra o konuda ruhsat verdi.[13]

عَنْ نُبَيْشَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ص قَالَ ‏"‏ كُنْتُ نَهَيْتُكُمْ عَنْ لُحُومِ الأَضَاحِيِّ فَوْقَ ثَلاَثَةِ أَيَّامٍ فَكُلُوا وَادَّخِرُوا

Nübeyşe (ra) den: Peygamber (sav) şöyle buyurdu: Sizi kurban etlerinin üç günden fazla bekletimememsi konusunda emir vermiştim. Şimdi yiyebilir ve biriktirebilirsiniz.[14]

عَنْ جُنْدُبِ بْنِ سُفْيَانَ، قَالَ شَهِدْتُ اَضْحَى مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَصَلَّى بِالنَّاسِ فَلَمَّا قَضَى الصَّلاَةَ رَاَى غَنَمًا قَدْ ذُبِحَتْ فَقَالَ ‏"‏ مَنْ ذَبَحَ قَبْلَ الصَّلاَةِ فَلْيَذْبَحْ شَاةً مَكَانَهَا وَمَنْ لَمْ يَكُنْ ذَبَحَ فَلْيَذْبَحْ عَلَى اسْمِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ ‏"‏ ‏.

Cündeb b. Süfyan (ra) dan: Peygamberle beraber  Kurban bayramında bulundum. İnsanlarla beraber namaz kıldı. Namaz bitip dışarı çıkınca Kesilmiş bir koyun gördü.ve dedi ki. Her kim namazdan önce kurbanını keserse onun yerine yeniden kessin, Her kim de kurban keserse Allah’ın adına kurbanını kessin[15]

 

 

VI. YARALANILABİLECEK BAZI KAYNAKLAR

 

1-      DİA Kurban Maddesi, c. 26, s.433-440.

2-      Diyanet.gov.tr’de Sıkça sorulanlar- İbadet- Kurban bölümü

3-      Hac ve Kurban Hükümleri ve Delilleri, M. Saim Yeprem.

4-      İsalm ile Geçmiş dinlerde Oruç ve Kurban Abdülvahid Vafi

5-      Kurban: Mahiyeti, Vücubu, Hikmeti Teşriiyyesi, Ö. Nasuhi Bilmen

6-      Kurban Kesmenin Psikolojik temelleri, Ali Murat Daryal



* Bu vaaz projesi Din İşleri Yüksek Kurulu uzmanı Gazi ERDEM tarafından hazırlanmıştır.

[1] Hac, 22/37.

[2] Tirmizi, Edahi, 1‏

[3] En’am, 6/79.

[4] En’am, 6/162

[5] İbn Mâce, Edahi, 2, II, 1043

[6] İbn Mâce, Edahi, 2, II, 1044

[7] İbn Mâce, Edahî, 2, II, 1045

[8] İbn Mace, Edahi,1, II, 1043

[9] Ebu Davud, Edahi , 2,  III, 228.

[10] Tirmizi, Edahi, 8, IV, 89.

[11] Tirmizi, Adahi, 13. IV, 94.

[12] Tirmizi, Edahi, 14, IV, 94-95.

[13] İbn Mace, Edahi, 16, II,  1055.

[14] İbn Mace, Edahi, 16, II,  1055

[15] Nesai, Dahaya, 4. VII, 214.

Üye Girişi
Aktif Ziyaretçi10
Bugün Toplam674
Toplam Ziyaret4706965
MAKALELER
EĞİTİM SUNUMLARI