• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/insanveislam.org/
  • https://twitter.com/insanuislam











Doç. Dr. Durak PUSMAZ
Trakya Üniv. İlahiyat Fak. Em. Öğr. Üyesi
İdarede Adalet, Görevde Ehliyet ve Liyakat
15/08/2017

Hz. Ebu Bekir (r.a.) hilafeti döneminde Şam bölgesine Emîr/ Komutan olarak Ebu Süfyan’ın oğlu Zeyd’i görevlendirmiş ve daha göreve başlamadan ona birtakım uyarı ve tavsiyelerde bulunmuş, daha doğrusu uyması gereken talimat vermiştir. 

İsterseniz bu uyarı ve talimatı bizzat Yezid b. Ebu Süfyan’dan dinleyelim: 

Ebu Bekir (r.a.) beni Şam bölgesine komutan olarak gönderirken şu uyarılardı bulundu: 

Senin adına en çok korktuğum şey, iltimasta bulunarak önemli görevlere akrabalarını getirmendir. Bu konuda Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: 

“Kim Müslümanlara ait önemli bir görevin başına geçip de bir işe ehil olmayan birin iltimasta bulunarak tayin ederse Allah’ın lanetine uğrar, Allah onun farz ibadetlerini de, nafile ibadetlerini de kabul etmez ve onu cehenneme girdirir.” (Ahmed, Müsned, I, 6)

İltimas, birini kayırma, haksız olarak ona yardımda bulunma, ehil varken ehil olmayanı işe alma, yasa ve kurallara uymadan birini hak etmediği yere getirme gibi anlamlara gelir. Bu durum dev-let görevlerine atamakla ilgilidir, kendi işine değil. İnsan kendi iş dilediğini atayabilir. İşin garip tarafı insanlar kendi işyerlerine atama yaparken kılı kırk yararcasına dikkatli oluyorlar da devlet işlerine gelince bu hassasiyeti göstermiyorlar. Oysa bu hassasiyetin gösterilmesi gereken yer devlet işleridir.

Devlet işlerinde iltimasta bulunmak, hak ve adalet duygusunu zedeler, adaletsizlik ise güven duygusunu zedeler. Devlet adaletle kaimdir. Onun için “el-adlü esâsü’l-mülk/ adalet mülkün yani devletin temelidir” denilmiştir. 

İltimasta haksızlık vardır, hak ve hukuktan uzaklaşma vardır. Yüce kitabımız Kur’an’a göre Hakkın zıttı ya batıldır, ya da dalalettir/sapıklıktır. Nitekim İsra suresinde (ayet: 81)   وَقُلْ جَاءَ الْحَقُّ وَزَهَقَ الْبَاطِلُ إِنَّ الْبَاطِلَ كَانَ زَهُوقًا   De ki: Hak geldi, batıl zevale erdi/yok oldu. Hakikaten batıl pek zavallıdır, yok olmaya mahkûmdur.” buyrularak hakkın zıttının batıl olduğu belirtilmiştir.

Yunus suresinin 32’inci ayetinde ise   فَمَاذَا بَعْدَ الْحَقِّ إِلَّا الضَّلَالُ   Hak’tan sonra dalaletten/sapıklıktan başka ne vardır?” buyrularak hakkın hâkim olmadığı yerde dalaletin hâkim olacağı ifade edilmiştir. Dalalet aynı zamanda hidayetin zıttıdır. Hidayet doğru yolu bulmak, dalalet ise yolunu kaybetmek veya hiç yol bulamayıp şaşkın kalmaktır.

Öyle ise hak ve adaletten uzaklaşan ya batıl peşinde koşuyordur, ya da dalalette/sapıklık bataklığında boğuluyor demektir. 

Adaletin zıttı da zulümdür. Halkına adil davranmayan onlara zulmediyor demektir. Hiç unutmayalım ki: “Zulüm ile âbâd olanın ahiri berbat olur.” 

İltimasla iş göre Allah’ın lanetine uğrar. Allah’ın bir kimseye lanet etmesi demek onu rahmetinden demek, onu rahmetinden uzaklaştırması demektir. 

İltimasla iş görenin Allah ibadetlerini de kabul etmez, hizmetlerini de kabul etmez.

İnsan iyi olabilir, dindar olabilir fakat görevinin ehli olmayabilir. 

 عَنِ ابْن عُمَر، قَالَ: مَا رأيت أحدا بعد رَسُول اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أسود من مُعَاوِيَة. فقيل لَهُ: فأبو بَكْر، وَعُمَر، وعثمان، وعلي! فَقَالَ: كانوا والله خيرا من مُعَاوِيَة، وَكَانَ مُعَاوِيَة أسود منهم.

Sahabe içerisinde ilim, zühd, takva ve Peygamber Efendimizin sünnetine bağlılığıyla temayüz eden Hz. Ömer’in oğlu Abdullah’ın yanında Muaviye’den bahsedilirken Abdullah:

“Rasulullah (sav)’den sonra Muaviye’den daha iyi bir idareci görmedim” demiştir. Kendisine: 

“- Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali’den de mi?” diye sorduklarında:

“- Vallahi onlar Muaviye’den daha hayırlı idiler, ama Muaviye onlardan daha iyi idareci idi” demiştir. 

İdarecilik halka hizmet etme sanatıdır, herkes iyi idareci olamaz.



2184 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

İLİM, KÖLEYİ KRAL MERTEBESİNE YÜKSELTİR - 14/12/2018
İLİM, KÖLEYİ KRAL MERTEBESİNE YÜKSELTİR
KUR’AN’DA KUSUR ARAYANIN HALİ PERİŞAN OLUR - 02/12/2018
KUR’AN’DA KUSUR ARAYANIN HALİ PERİŞAN OLUR
CANLARINI VE MALLARINI CENNET MUKABİLİNDE SATANLAR - 27/11/2018
CANLARINI VE MALLARINI CENNET MUKABİLİNDE SATANLAR
HERKES KENDİ AKLINI BEĞENİR - 17/11/2018
HERKES KENDİ AKLINI BEĞENİR
KÖTÜLÜĞÜ İYİLİKLE SAVMAK - 13/11/2018
KÖTÜLÜĞÜ İYİLİKLE SAVMAK
HZ. EBU BEKİR’İN YÜKSEK ZEKÂSI VE İNCE ANLAYIŞI - 11/11/2018
HZ. EBU BEKİR’İN YÜKSEK ZEKÂSI VE İNCE ANLAYIŞI
BÜTÜN İNSANLAR TAKVA İLE MUHATAP - 09/11/2018
BÜTÜN İNSANLAR TAKVA İLE MUHATAP
MUTTAKİLER CÖMERTTİRLER - 06/10/2018
Muttakiler çok cömert kimselerdir, mallarını Allah yolunda harcamaktan zevk alırlar. Kur’an-ı kerimde onların bu cömertliklerine yer yer atıfta bulunulur. 
ÖYLE YEMİN OLMAZ - 08/06/2018
İslam dini sadece insanlarla Yaratıcı arasındaki münasebetleri tanzim eden bir din değil, aynı zamanda insanların birbirlerine karşı görev ve sorumluluklarının olduğunu belirten, sosyal yönü de olan bir dindir.
 Devamı
Üye Girişi
Aktif Ziyaretçi32
Bugün Toplam195
Toplam Ziyaret4757721
MAKALELER
EĞİTİM SUNUMLARI