• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/insanveislam.org/
  • https://twitter.com/insanuislam











Dr. Mehmet ÖZEL
mehmetozelli@hotmail.com
Ağaç, Bilinç ve Ekonomi (2)
22/08/2017

Önceki yazımda evimizin önüne, yolumuza, dağımıza dikilen ağacın ne kadar stratejik bir anlam ifade ettiğini izah etmeye çalışmıştım.

Bu konu ile ilgili bir diğer sorun da ağaç çeşitliliği. Memleketimizde giderek yaygınlaşan çam dikimi, kimsenin dikkatini çekmese de önemli bir problem. Aslında çam ağacının dini, ideolojik, ekonomik ve siyasi yanları var. Ağaç üzerinden ideolojik ve dini bir tartışma ihdas etmeye niyetim yok, onu başta söyleyeyim. Bu konular uzmanlık alanımız olmasa da bazı şeylere dikkat çekmek de artık farz oldu.

Memleketimizde her yıl on binlerce hektar çamlık alan yanar. Kimse “niye özellikle çamlık alan yanar da –mesela- kestanelik alan yanmaz?” diye sormaz. Bunun cevabı basit aslında, çünkü çam ağacı yangına müsait bir ağaçtır, tutuşturmalık olarak kullanırız. Ve çünkü on binlerce hektar alan yanacak ki yeniden fidan alıp, yerine yenisini dikesin ve fidan satan uluslar arası şirketleri ayakta tutasın. Bu bir.

Anadolu’nun her bölgesinde ayrı bir ağaç dikilir ve bu bitki çeşitliliği açısından büyük bir zenginliktir. Ancak günümüzde her yerde çam ağacı dikme modası var. Mezarlığa, parka, yola, dağa, bağa… Fakat büyüklerimiz ağaç dikerken; “kurt, kuş yer mükâfatını Allah’tan alırız” niyetiyle ağaç dikerlerdi. Peki, çam ağacının meyvesi yok, doğru dürüst gölgesi yok, sadece manzarası var diye bitki çeşitliliğimizi azaltmanın bir anlamı var mı? Öyle bir noktaya geldik ki köylerde 50 yaşın altında olup da ağaç aşılamasını bilen adam bulamıyoruz. Bu iki.

Çam ağacı aslında Hıristiyanlığı,  Noeli ve -hiç solmadığı için- ölümsüzlüğü simgeler. Bu üç.

Aslında imkân bulsam yetkililere aşağıdaki soruları sormak isterim.

-Yangına bu kadar elverişli bir ağacın dikilmesindeki ısrar nedendir?

-Türkiye’de yılda kaç çam ağacı yanar ve buna karşılık kaç çam fidanı satın alınır? Bu fidanlar; nereden, hangi ülkeden, hangi firmalardan alınır?

-Çam ağacındaki ısrarın Hıristiyanlıktaki Noel çamı ile bir ilgisi var mı? -Yanlış anlamayın bir ağaç üzerinden dini ve ideolojik bir tartışma ihdas etme niyetinde değilim-. Yani demek istiyorum ki; zamanında bu fideleri Noel için yetiştiren ve sonradan büyüyen şirketlerin pazarı mı olduk?

- Dünya’daki ve Türkiye’deki çam ormanı yangınlarında bu şirketlerin parmağı var mı?

- Neden, tüm resmi ağaç dikme merasimlerinde çam ağacı dikilir?

Öğretmenler, öğrencilerine ağaç dikme bilinci aşıladıkları sevinci yaşarken, aslında bilmeden uluslararası bir şirketin distribütörü olurlar. Resmi yetkililer diktikleri ağaç sayısıyla övünürler ama…

- Neden Erasmusun ağaç dikme projelerinde bir tek çam ağacına destek verilir?

- Neden çam fidanına bedava ulaşılabilirken,  bu memleketin yerli ve çok daha faydalı ağaçlarının fidanlarına ulaşmak zordur ve bu fidanlar neden çok pahalıdır? Orman müdürlükleri, neden bu yerli ve çok faydalı ağaçların fidanlarını yetiştirip dağıtmak yerine, çam fidanı dağıtma müdürlüğü gibi hareket ederler?

- Orman bakanlığı neden - mesela kestane ağacı gibi- müthiş, hem verimli, hem ulu, hem de yangına dayanıklı bir ağaçta ısrar etmez de çam ağacında bu kadar ısrar eder?

NOT: Bu soruları sormakta ısrarlı olmalıyız. Yoksa bitki çeşitliliğimiz ve meyve ağacımız iyice azaldığında bunun geri dönüşü olmaz. Zaten fazla olan dışa bağımlılığımız iyice artar. Herkes evinin önüne diktiği ağaca dikkat etmeli.



1260 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

KUR’AN’IN YAKILMASI, YERYÜZÜNDE TANRILAŞANLARIN HÜSRANI VE KÜRESEL DİRENİŞ - 03/02/2023
Kur’an’ın savunduğu hakikat ve değerler batıda onu tehdit edecek kadar dile gelmiştir ki kitleler ona dikkat kesilir ve yakar olmuştur. Yoksa mesela; Tipitaka’yı, Veda’yı, Avesta’yı, kimse yakmaz. Çünkü bunların kutsal kitap olduğu bile bilinmez.
KUL VE TAKDİR - 03/11/2020
Niyet kulluk ise, “insan kaderini yaşar” cümlesi ile “insan kaderini çizer” cümlesi arasında pek bir fark yoktur. Her ikisi de kulluğa götürür. Ama eğer niyet isyan ise; “kaderini yaşamak”, günahları Allah’a fatura etmeye sevk eder.
TARTIŞMALARIN ODAĞINDAKİ OKULLAR: İMAM-HATİP OKULLARI - 02/10/2020
İmam hatip okulları gerek (ön yargılı)dindar gerekse dine mesafeli kesimler tarafından ideolojik ve kategorik bir kadre tabi tutulmaktadırlar. Bu okulları aşan bir din eğitimi modeli önermedikçe, yapılan bu tip ithamlar ahlakî olmaz.
SÜNNET Mİ GELENEK Mİ? - 16/06/2020
Şunu da söylemeliyim ki kitap ve sünnet dinin kaynaklarıdır, gelenek ise dinin kaynağı değil, "kitap ve sünnetin nasıl yorumlamalıyız" sorusunun cevabıdır. Tenkide açık olmak kaydıyla, bu günkü sorunlarımızın çözümü için umut vaad etmektedir.
VİRÜSTEN Mİ, YOKSA KİRLERİMİZDEN Mİ ARINMALIYIZ? - 11/04/2020
Tam bu noktada, insan olarak karar vermeliyiz; kirlerimizden mi arınmalıyız, yoksa virüslerimizden mi? Bence kirlerimizden arınmazsak virüsten kesinlikle arınamayız.
KUR’AN-I ANLAMAK MÜMKÜN MÜ? - 03/08/2019
Eğer Kur’an-ı anlamaktan kasıt muradı ilahiye tekel uygulamak ya da muradı ilahiyi anlama ameliyesini yöntemsiz kılmak ise böyle bir anlama mümkün değildir ve faydalı da değildir.
SORU SORMAK SANATTIR YA DA KISSADAN HİSSE - 16/07/2019
Aynı zamanda kıssanın kendisi zaten bir hisse barındırır. Onun için sen kıssayı anlat, isteyen hissesini alır.
AHLAK EĞİTİMİ ÜZERİNE - 10/07/2019
Sonuç olarak genel geçer bir ahlaki sisteme sahip olmadığımız gibi, eskileri bir kenara atmayı aydınlanmacılık kabul eden hastalıklı bir zihinle de karşı karşıyayız.
HANGİ NİMET DAHA BÜYÜK? - 21/05/2019
“En büyük nimet hangisi?” derlerse, “bana küçüğünü söyle ki ben de büyüğünü söyleyeyim” demelisin.
 Devamı
Üye Girişi
Aktif Ziyaretçi19
Bugün Toplam989
Toplam Ziyaret4727556
MAKALELER
EĞİTİM SUNUMLARI