• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/insanveislam.org/
  • https://twitter.com/insanuislam











Dr. Mehmet ÖZEL
mehmetozelli@hotmail.com
AHLAK EĞİTİMİ ÜZERİNE
10/07/2019

Eğitimimizin en büyük problemi ahlak eğitimi, sanırım. Devletten makam kapma üzerine kurulu bir eğitim anlayışımız var. Herkesin önceliği hazıra konmak ve tüketmek… Çoğumuz bulunduğu yere yeni bir şeyler katmak gibi bir idealden uzağız. Bu misyonsuzluk ya da siliklik durumu, beraberinde eskinin tekrarı olan, topluma yeni bir şeyler katmayan, toplumdan beslenen ve hatta topluma tepeden bakan kurumları ve kişileri çoğaltıyor. Yani toplumun önünü açmak yerine toplumun sırtından beslenen kurumlara dönüşmek maalesef eğitimin misyonsuzluğu ile başlıyor.

Tabi bu kısır döngü en temelde bir ahlak problemidir. Hastayı müşteri olarak gören bir sağlık anlayışına itirazı olmayan doktor, zaman içinde çarkın bir parçası olmayı görev addediyorsa bir ahlak sorunu ile karşı karşıyayız demektir. Bu diğer meslekler için de geçerli bir durumdur. Okumayan öğretmen, yazıp çizmeyi gereksiz bulan akademisyen, izin gününde namaz kılmayan imam… Hepsi zincirin ayrı ayrı halkaları…

Ancak, tüm bunların temel sebebi ahlak problemidir.

Şunu da ifade etmem gerekiyor ki ahlak bir toplumun ortak değeridir, toplumun bir kesimi ahlaksızsa diğer kesimlerin bundan beri olması mümkün değildir. Toplumumuzda torpil ahlaksızlığının mahkûm etmediği kesim yoktur mesela... Bireyler, kendi salt direnç ve iradeleriyle sürekli ferağat edip ahlaklı kalabilirler ancak toplumun bir kesiminin tamamının bu yozlaşmadan beri kalması mümkün değildir. Ahlaki yozlaşmanın çözümü de siyaset değil, eğitim ve eğitimde sistematik ahlaktır.

Maalesef aydınlanmacı bakış açısıyla şekillenen eğitim sistemimizin ne dine ne de seküler mantığa dayanan bir ahlak sistemi mevcut değildir. Eğitim deyince bilgi yüklemenin akla geldiği ve bunun tam ilkokuldan itibaren böyle olduğu bir sorunla karşı karşıyayız. Okula yeni başlayan çocuğa, daha eğitimin başında, eğitim sisteminin üzerinde birleşip sunduğu somut bir ahlaki davranış bulunmamaktadır. Ahlak eğitimi sistematik değil, bireysel çabalarla verilmektedir. Bu bazen bizzat öğretmenin ahlaksızlık öğrettiği bir çarka da dönüşebilmektedir.

Durkheim, seküler ahlakı teklif ederken eskiyi kesip atmanın doğru olmadığını, bunun bir boşluk doğuracağını söyler; “Bir şeyleri kesip atmak doğru değildir, yerine ne koyacağınızı bilmek zorundasınız.”[1] İşte Türkiye’de aydınlanmacı zihin, tam bu noktada yanılmıştır. Eskiyi ilğa etmekle aydınlanacağını zannetmiş ve bu gün de bu yanılgısına devam etmektedir. Kapatılan medreseler, ahi teşkilatları, tekkeler ve zaviyelerin yerine koyulan hiçbir şey yoktur. Toplum geleneğinden kopmuş, yeniyle de barışamamış, ya da barıştı gibi gözüktüyse de menfaatleri icabı gözükmüştür. Bu gün toplumun eğitime olan ilgisi devlet kurumlarında makam kapma çabasıdır, yoksa eğitim sistemine olan güvenin sonucu değildir.

Günümüz eğitim sisteminin en büyük yanılgılarından bir tanesi de ahlak ilkelerinin şartlara göre değişeceğine olan inancıdır. Halbuki, temel ahlaki ilkeler topluma göre değişmez, toplum temel ahlaki ilkelere göre kendine çeki düzen verir. Üzerinde bileşilen temel ahlaki ilkelere sahip olmayan eğitim sistemi bizzat; değişen, her şartta farklı yorumlanan ahlak anlayışı önermektedir.  Bu da beraberinde menfaat temelli bir ahlak anlayışının gelişmesine zemin hazırlamaktadır. Tabii toplum olarak bu yanılgıya düşmemizin temel sebebi, özgürlüğe ve değişime olan mutlak inancımızdır. Değişim ve özgürlük kavramlarını mutlaklaştıran ve kutsayan, tartışılmaz kılan aydınlanmacı zihin, değişimin önünde duran her ahlaki ilkeyi iğdiş etmenin gereğine inanmaktadır. Bu yanılgı sadece aydınlanmacı zihnin hastalığı değil, aynı zamanda dindar kesimlerin de malul olduğu bir hastalıktır. Bizzat dindar kesimler bile sosyolojinin karşısında durmanın ilkesizlik olduğuna inanmaktadırlar.

Sonuç olarak genel geçer bir ahlaki sisteme sahip olmadığımız gibi, eskileri bir kenara atmayı aydınlanmacılık kabul eden hastalıklı bir zihinle de karşı karşıyayız. Toplumun üzerinde birleştiği, topluma yol gösteren, yön veren bir ahlak sistemi eğitim sistemimizin en büyük ihtiyacıdır. Geleneksel aile yapısının çöktüğü bir zamanda eğitim kurumlarının da bir ahlak sisteminden yoksun olması, hatta en önemlisi eğitimcilerimizin bu eksikliğin farkında olmaması bir fecaattir.

Eğitim denince, üniversite sınav sonuçlarının analizinin yapıldığı bir eğitim anlayışı gayri ahlakiliğe çözüm üretmek bir yana, bazı makamları ele geçirince ahlaklı olmaya gerek kalmayacağına inanan bir nesil türetecektir.



[1] Durkheim, E., Ahlak Eğitimi, s.33



912 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

KUR’AN’IN YAKILMASI, YERYÜZÜNDE TANRILAŞANLARIN HÜSRANI VE KÜRESEL DİRENİŞ - 03/02/2023
Kur’an’ın savunduğu hakikat ve değerler batıda onu tehdit edecek kadar dile gelmiştir ki kitleler ona dikkat kesilir ve yakar olmuştur. Yoksa mesela; Tipitaka’yı, Veda’yı, Avesta’yı, kimse yakmaz. Çünkü bunların kutsal kitap olduğu bile bilinmez.
KUL VE TAKDİR - 03/11/2020
Niyet kulluk ise, “insan kaderini yaşar” cümlesi ile “insan kaderini çizer” cümlesi arasında pek bir fark yoktur. Her ikisi de kulluğa götürür. Ama eğer niyet isyan ise; “kaderini yaşamak”, günahları Allah’a fatura etmeye sevk eder.
TARTIŞMALARIN ODAĞINDAKİ OKULLAR: İMAM-HATİP OKULLARI - 02/10/2020
İmam hatip okulları gerek (ön yargılı)dindar gerekse dine mesafeli kesimler tarafından ideolojik ve kategorik bir kadre tabi tutulmaktadırlar. Bu okulları aşan bir din eğitimi modeli önermedikçe, yapılan bu tip ithamlar ahlakî olmaz.
SÜNNET Mİ GELENEK Mİ? - 16/06/2020
Şunu da söylemeliyim ki kitap ve sünnet dinin kaynaklarıdır, gelenek ise dinin kaynağı değil, "kitap ve sünnetin nasıl yorumlamalıyız" sorusunun cevabıdır. Tenkide açık olmak kaydıyla, bu günkü sorunlarımızın çözümü için umut vaad etmektedir.
VİRÜSTEN Mİ, YOKSA KİRLERİMİZDEN Mİ ARINMALIYIZ? - 11/04/2020
Tam bu noktada, insan olarak karar vermeliyiz; kirlerimizden mi arınmalıyız, yoksa virüslerimizden mi? Bence kirlerimizden arınmazsak virüsten kesinlikle arınamayız.
KUR’AN-I ANLAMAK MÜMKÜN MÜ? - 03/08/2019
Eğer Kur’an-ı anlamaktan kasıt muradı ilahiye tekel uygulamak ya da muradı ilahiyi anlama ameliyesini yöntemsiz kılmak ise böyle bir anlama mümkün değildir ve faydalı da değildir.
SORU SORMAK SANATTIR YA DA KISSADAN HİSSE - 16/07/2019
Aynı zamanda kıssanın kendisi zaten bir hisse barındırır. Onun için sen kıssayı anlat, isteyen hissesini alır.
HANGİ NİMET DAHA BÜYÜK? - 21/05/2019
“En büyük nimet hangisi?” derlerse, “bana küçüğünü söyle ki ben de büyüğünü söyleyeyim” demelisin.
EĞİTİM ÜZERİNE NOTLAR - 06/05/2019
Eğitim bir toplumun en önemli eylemidir. Onun için gündemden hiç düşmemeli. Yükseköğrenim, çok acilen yüksek lise olmaktan çıkarılmalı.
 Devamı
Üye Girişi
Aktif Ziyaretçi10
Bugün Toplam1648
Toplam Ziyaret4772881
MAKALELER
EĞİTİM SUNUMLARI